Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Eyl 14, 2010
41 Views

Marka Tescilinin Önemi

Written by

Türk Hukuku’nda, markalar ile ilgili düzenleme 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname’dir(MarKHK olarak anılacaktır).

MarKHK açısından koruma sağlanabilmesi için markanın Türk Patent Enstitüsü(TPE olarak anılacaktır) nezdinde kararnamenin hükümlerine göre tescil edilmelidir. Tescil ile 3. kişilere marka üzerindeki hak sahipliği duyurulur.

Tescilde öncelik ilkesine göre marka olarak tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir işaret daha sonra aynı mal veya hizmetlerle için başkası tarafından tescil ettirilemez. Markayı önce tescil ettiren o işaret üzerinde tescil edilen mal veya hizmetler yönünden tekel hakkı kazanır ve daha sonra başkalarının bu ibareyi marka olarak tescil etmesine engel olabilir.

Öncelik ilkesi tescil edilmiş işaretin aynısı olmamakla beraber aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzeri işaretleri de kapsar. Ayrıca markanın konusunu oluşturan mal veya hizmetler yanında bu mal veya hizmetlerle aynı türde olan mal veya hizmetleri için de uygulanır.

Öte yanda, marka sistemimizde tescil esas olmakla beraber hem Yargıtay yerleşik uygulamasında hem de doktrindeki otoriteler marka hakkının kullanım yoluyla kazanıldığı konusunda hem fikirdir. Dolayısıyla, kullanım marka hakkını tescille kazanıldığı kuralının istisnasını oluşturur.

Uygulamada marka tescilinin önemi kavranmadığı için çeşitli işaretler tescilsiz olarak uzun yıllar ticarette kullanılmakta ancak bir başka kişi/şirketin bu ibareyi tescil ettirmesi üzerine harekete geçilerek önceden kullanıma ve/veya kötü niyete dayalı olarak itirazlar yapılmakta, davalar açılmaktadır. TPE nezdinde ileri sürülen itirazlar ve açılan davalarda markanın uzun ve yoğun kullanımını ispat etmek gerekmekte, bu ispat şartının yerine getirilememesi ise marka hakkının kaybı neticesini doğurmaktadır.

Örnekle açıklamak gerekirse; diyelim ki Çözüm markası perakende satış hizmetlerinde uzun yıllardan beri yoğun olarak tescilsiz kullanılmaktadır. Bu markanın rakibi olan firma Hakiki Çözüm markasını Çözüm kocaman ve hakiki küçücük yazılacak şekilde tescil ettirmiştir. Çözüm ibaresini önceden beri kullanan firma önceden kullanım suretiyle hak sahibi olduğu Çözüm markasına karışıklık yaratacak derecede benzer olduğu gerekçesiyle Hakiki Çözüm markasının tesciline itiraz edebilir veya bu marka tescil edilmişse iptal davası açabilir. Ancak Çözüm markası 1995’ten beri kullanılıyorsa bu tarihten itibarenki kullanım belgelerle ispat edilmelidir. Son birkaç yıla ait kullanım ispatlanabiliyorsa enstitü ve mahkemeler daha önceki tarihlerdeki kullanımı göz önüne alamaz, bu nedenle de önceki tarihli kullanım hakkının doğmadığına hükmedebilir.

Ayrıca, tescilsiz bir markanın bu şekilde uzun yıllar sürebilecek bir uyuşmazlık konusu olması markanın geleceği konusunda endişe yaratabilmekte ve bu da markaya yapılacak yatırım konusunda çekingen davranılmasına yol açabilmektedir.

Durum böyle olmakla beraber, uygulamada tescilsiz olarak kullanılan ibarenin üzerinde kullanım yoluyla hak sahipliğini ispat etme konusunda sıkıntılar yaşanmaktadır. Mahkemeler marka üzerinde gerçek sahipliğinin kabulü konusunda yoğun ve yaygın kullanımın kanıtlanması şartını aramaktadırlar. Yoğun ve yaygın kullanım ise genelde faturalar, satış/sipariş fişleri, üzerinde tarih yazan faturalarla kanıtlanmaktadır.

Her halükarda, uzun zamandır kullanılan ve yatırım yapılan bir markanın bu şekilde uzun ve masraflı prosedürlere konu olması işletmelere maddi manevi zarar vermekte ve tartışmalı bir hale gelen markaya yapılacak yatırımlar konusunda tereddütler doğabilmektedir.

Bu nedenle işletmeler markasal olarak kullanılan veya bu şekilde kullanılma ihtimali olan kelime, şekil, harf, sayı veya bunların bileşiminden oluşan işaretleri hiç tereddüt etmeden tescil ettirmeliler ve tescil sırasında gelecek bir itirazı ve/veya daha sonra açılacak hükümsüzlük davası ihtimalini ortadan kaldırmak için de marka tescilinden önce yetkin bir marka vekili vasıtasıyla araştırma yapılmalıdır.

Marka tesciliyle 10 yıllık bir koruma sağlanmakta ve 10 yıllık süre sonunda yatırılacak bir harç vasıtasıyla tescil yenilenebilmektedir. Marka tescili için marka velilerine verilecek bir ücret ve ödenecek harçlar bu tescilin maddi tarafını oluşturmaktadır.

SONUÇ

Marka oluşturmak pahalı, zor ve zaman alıcı bir iştir ancak marka bir kez oluşturulunca uzun süre nimetlerinden faydalanmak mümkün olmaktadır. Bu kadar önemli bir değerin hukuken korumaya alınması kadar doğal bir şey olamaz. Bu nedenle yukarıda detaylı bahsedilen sakıncaları önlemek için; ürünler deneme amaçlı piyasaya çıkartılacak veya hizmetler deneme amaçlı verilecek duruma göre ticaretin devamı durumu değerlendirilecek dahi olsa marka tescili ihmal edilmemeli ve marka hakkının kullanılmayacağının anlaşılması üzerine 10 yılın sonunda yenileme yapılmayarak marka hakkı sona erdirilmelidir.

Ankara avukatı olunması nedeniyle Türk Patent’in kararlarına karşı davalar, marka hükümsüzlüğü davaları, patent davaları, tasarım davaları, Türk Patent’in Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’na(YİDK) karşı davaların yanında marka vekili olunması itibarıyla Türk Patent Markalar Dairesi kararlarına karşı itirazlar, haksız rekabet davaları, alan adı davaları ve tahkimleri ağırlıklı olarak çalışma alanlarımızdır.

Marka  Marka Hukuku  marka itiraz  marka tescili  tescil marka yidk iptal  marka türk patent ipral patent yidk iptal faydalı model yidk iptal tasarım yidk iptal haksız rekabet hukuku ankara marka avukat ankara marka ceza haksız rekabet ankara dava marka ihlali ankara avukat marka tecavüzü ankara avukat

Article Categories:
Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir