Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Şub 18, 2011
61 Views

Haksız Rekabet Kavramı ve Haksız Rekabetin Şartları

Written by

Rekabet kişinin kendi çaba ve emeğine dayanmalıdır. Rekabetin dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde, aldatıcı davranış ve başka amaçlarla her çeşit kötüye kullanılmasına haksız rekabet adı verilir.

Ticaret hayatında bütün işletmeler rakiplerinden bir adım ileri gidebilme motivasyonu içerisindedirler ancak bu çabanın başkalarının haklarını ihlal edecek şekilde gerçekleşmesinin önüne geçilmesi her alanda sağlıklı bir piyasanın oluşabilmesi açısından büyük önem taşır.

Bu nedenle Haksız Rekabet Ticaret Kanununda düzenlenmiş ve rekabetin her türlü suistimali Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümlerince yasaklanmıştır. Yeni Türk Ticaret Kanunun m. 54’e göre “rakipler arasında veya tedarik edenler ile müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya diğer şekillerdeki dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”

Buna göre haksız rekabetin oluşabilmesi için üç şart aranır:

Haksız rekabetten söz edilebilmesi için herşeyden önce rekabetin iktisadi alana ilişkin olması gerekir. Bir başka değişle, konusu gelir olmayan yani gelir sağlama faaliyetiyle ilişkili olmayan rekabet Ticaret Kanunu anlamında haksız rekabet değildir.

İkinci olarak; haksız rekabet yarattığı öne sürülen fiilin iyi niyet kurallarına aykırılığı bulunmalıdır. Kaynağını Medeni Kanun’un 2. maddesindeki genel hükümden alan iyi niyet kuralının varlığı veya yokluğu her olayın özelliğine göre tespit edilecektir. Hukukumuzda iyi niyetin varlığı esastır, bu nedenle kötü niyet kanıtlanmalıdır. Ancak kötü niyetin varlığı her zaman delillerle kanıtlanamayacağından, özellikle fikri hak ihlalleri, iltibas gibi hallerde mahkeme tacirin basiretli olması gerktiği kuralını da dikkate alarak kötü niyetin varlığına kanaat getirebilir.

Haksız rekabetin üçüncü şartı ise ekonomik çıkarların zarar görmesidir. İyi niyet kurallarına aykırı hareket neticesinde kişi zarar görmeli veya zarar tehlikesi içinde bulunmalıdır. Kanaatimizce bu zarar haksız rekabet neticesinde müşteri kaybı gibi husule gelen maddi zarar olabileceği gibi itibar kaybı gibi gayrı maddi zararı da kapsamalıdır. Zira mesela haksız rekabetin rakibini yanlış beyanlarla kötüleme şeklinde gerçekleştiğinde söylenenlerin yalan olduğu sonradan ortaya çıksa bile potansiyel müşterilerin kafasında oluşacak soru işareti bile firmanın saygınlığını etkileyebilecektir.

Haksız rekabet hallerine Yargıtay karararından örnekler olarak; Omo Kutularına açık deterjan koyarak pazarlamak, bayilik almadan Tüpgaz satmak, ticart unvanının marka haklarına tecavüz eder şekildek kullanılması, bir spor klübü ile özdeşleşen renklerin izinsiz kullanımı verilebilir.

Sonuç olarak, serberst Pazar ekonomisinde rekabetin istismar edilmeden sağlıklı yürümesi hem tüketiciler hem de üreticiler açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle Ticaret Kanunumuz bu konuda detaylı hükümler getirmiş ve dava hukukuyla da bu konuda yerleşik bir uygulama geliştirilmiştir.


Article Categories:
Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir