Kas 6, 2014
6 Views

Markanın Devri Açısından Şirketlerde Temsil

Written by

Yargıtay’ın yerleşik hale gelen içtihatlarına göre; şirketin ana sözleşmesinde marka devir işleriyle uğraşılacağı yönünde bir madde yoksa ve söz konusu marka şirketin faaliyeti açısından önemliyse markanın devri işleminin ortaklar kurulu kararıyla yapılabileceği kabul edilmektedir(Yargıtay 11. HD 13.02.2006 gün, 2005/1362 E. ve 2006/1253). TPE tarafından şirket ana sözleşmesi istenip incelenerek markanın devrinin fevkalade işler arasında olduğunun re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Ancak TPE, tarafların beyanını esas alarak sadece bir imza yetkilisi tarafından noter huzurunda yapılan devir sözleşmesini çoğu zaman yeterli görmekte ayrıca bir ortaklar kurulu kararı istememektedir, ortaklar arasında bir uzlaşma yoksa bu iddia mahkemeler nezdinde ileri sürülmektedir. Bu bağlamda, marka devir edildikten sonra devre rızası olmayan diğer ortak TPE’ye devir işleminin iptali yönünde dava açıp devri iptal ettirebilir. Diğer ortak bu işlemden sonra sizinle ticari ilişkiye girerse bu ayrıca kötü niyet de kabul edilir.

Sonuç olarak TPE tek ortağın imzasıyla noter huzurunda yapılan devir sözleşmesini geçerli kabul edebiliyor. Ancak diğer ortağın devirden haberdar olmaması ve devre rıza göstermemesi devir işleminin iptali davası riskini ortaya çıkartıyor.

Mevzuatımız markanın devri için yazılı şekil şartı getirmiştir. Uygulamada marka devri noter huzurunda yapılan resmi senetle gerçekleştirilmektedir. Markanın devri için usulüne uygun bir şekilde yapılmış yazılı sözleşme yeterli olup ayrıca sicile kayıt gerekmemektedir. Sicile kayıt sadece üçüncü kişilerin devri öğrenmesi açısından açıklayıcı etkiye sahiptir. 

Article Categories:
Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir