AB İlk Derece Mahkemesi Pelikan kararında belirttiği üzere; kullanmama nedeniyle hükümsüzlük davası konusu olabilecek bir markanın bu durumdan imtina edebilmesi için tekrar bir topluluk markası başvurusu yapılıyorsa bu husus marka başvurusunun kötü niyetle yapılmış olduğu değerlendirmesinde dikkate alınabilecek bir unsurdur(13 Aralık 2012, T–136/11 Par. 27).
BİLGİLİ’ye göre; tekrarlama markasından kayıtlı bir markanın aynısının veya çok benzerinin kullanma süresinin dolmasından önce veya hemen sonrasında tekrar tescil edilmesi anlaşılmaktadır. Kullanma mecburiyeti süresini aşan tüm uzatmalar gerçekte kötüye kullanma teşkil edebilecektir.
5 yıllık sürenin sınırsız şekilde uzatılması kanunen ne öngörülmüş ne de kanun koyucu tarafından istenmiştir. Bu nedenle bu süreyi aşmaya yönelik her girişim hakkın kötüye kullanılmasıdır. İlk tescildeki markanın 5 yıl boyunca hiç kullanılmamış olması tekrar tescilde başvuru sahibinin kullanma iradesine sahip olmadığına bir emare teşkil edecektir. Markanın uzun süre kullanılmaması tekrar tescilde kullanma iradesinin varlığı yönündeki karineyi ortadan kaldıracaktır(Marka Hukukunda Hakkın Kötüye Kullanılması, Doç. Dr. Fatih Bilgili S.149–155).