Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Oca 12, 2016
74 Views

Ülkesellik: Markanın Başka Ülkede Tescilli Olduğu Savunması 5199

Written by

Marka hukukumuzda “marka korunmasının ülkeselliği” benimsenmiştir.

Bu ilkeye göre, bir marka tescilli ülkenin sınırları içerisinde kendi sahibine markasının izinsiz kullanılmasına yine kendi ülkesinde engel olma hakkı tanınmıştır.

İzinsiz kullanılan markanın yurt dışında bir başka ülkede tescilli olması hali de bu sonucu değiştirmez.


YARGITAY 11.Hukuk Dairesi 2000/5199 E. 2000/8216 K. T. 26.10.2000

556 sayılı Markaların Korunması Hakkındaki KHK.nin 3 ve 6. maddelerinde ilke olarak marka korunmasının ülkeselliği benimsenmiştir. Bu ilkeye göre, bir marka tescilli ülkenin sınırları içerisinde kendi sahibine markasının izinsiz kullanılmasına yine kendi ülkesinde engel olma hakkı tanınmıştır. İzinsiz kullanılan markanın yurt dışında bir başka ülkede tescilli olması hali de bu sonucu değiştirmez.

Nitekim, anılan KHK’nin 9/2-c maddesinde bu ilkenin vurgulanması amacı ile markalı malın ithalinin dahi marka korumasına tecavüz teşkil edeceği ve bunun aynı kararnamenin 61/a maddesi hükmünce önlenmesinin mümkün olduğu hükme bağlanmıştır (Bkz. Prof. Dr. Ü. Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, 1999 İst. Sh. 8, Prof. Dr. Sabiha Arkan, Marka Hukuku, C. I. Ankara 1997 sh. 124 vd.).

Bu ilkelerin ışığı altında dava konusu olaya dönülecek olunursa, davacının markası Türkiye’de normal tescilin dışında ayrıca “Tanınmış Marka” statülü olarak da tescilli bulunmaktadır.

Davalının Türkiye’ye ithalat yolu ile sokarak “pazarladığı ürünlerde marka olarak Kullanılan “V…….” ibaresi ise, yurt dışında tescilli olup, Türkiye’de tescilli bulunmamaktadır. Bu durum karşısında davacının Türkiye’de tanınmış marka olarak tescilli markasının, mal ve hizmet sınırlamasına tabi olmaksızın, Türkiye’de tescili bulunmayan markaya karşı korunması gerekir ve korumanın kapsamına bu işareti taşıyan malların ithalini önleme hakkı da dahildir.

O halde, yukarıdaki açıklanan karşısında mahkemece davanın kabulüne dair verilen sonuç isabetli görülmekle davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

YHGK Enerji Turka Kararı; Marka Korumasının Ülkeselliği

Article Categories:
Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir