Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Eyl 1, 2016
44 Views

Markanın Kullanılmaması, Haklı Neden, Devir

Written by

Marka fonksiyonunu yerine getirmeye yarayacak şekilde kullanılmalıdır.Her ne kadar KHK’nın “Markanın, tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde, haklı bir neden olmadan kullanılmaması veya bu kullanıma beş yıllık bir süre için kesintisiz ara verilmesi halinde, marka iptal edilir” hükmünü amir 14/1 maddesi kullanma zorunluluğunun tescil ile başlamakta olduğunu açıkça ifade ediyor olsa da, bir dönem kayıtlarda “koruma süresi” olarak geçen başvuru tarihinin mi, yoksa tescil tarihinin mi kullanma zorunluluğunun başlangıç tarihi olarak alınacağı konusunda tartışmalar olmuştur. Nitekim bu tartışmaya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“HGK”) son vermiş ve markanın kullanma zorunluluğunun fiilen sicile tescil edildiği tarihten başlayacağına karar vermiş- tir[4]. HGK’nin bu içtihadından sonra Yargıtay 11. Hukuk Dairesi de kararlarını bu yönde vermiştir(HGK 12.12.2007 T., 2007/11-974 E., 2007/962 K).

Beş yıllık süre, markanın hükümsüzlüğüne ilişkin olarak iki halde karşı- mıza çıkmaktadır. Bunlar, i) markanın tescilinden itibaren geçen ilk beş yıllık süre – ki bu süre içerisinde marka hakkı sahibi, markasını kullanmak durumundadır – ve ii) markanın kullanımına verilen ara niteliğinde olan sürekli ve kesintisiz beş yıllık süredir. Bu ikinci halde süreklilikten kasıt markanın hiç ara vermeksizin kullanılması değildir. Marka sahibi ticari faaliyeti, ekonomik koşullar gibi nedenlerle markayı kullanımına dönem dönem ara verebilir, ama böyle bir aranın makul sürelerde olması gerekirken kesintisiz beş yıl sürmesi ticari hayatın olağan akışına da aykırı olacaktır. Bu halde markasını savunmak isteyen marka sahibinin aşağıda belirtilen “haklı nedenle kullanmama” savunmasına başvurması gerekecektir.

Markanın bir başkasına devri, devralan için yeniden bir beş yıllık hoşgörü süresi başlayacağı anlamına gelmemektedir. Markanın devri halinde, bu tarihe kadar eğer marka kullanılmamış ise, devralan kişi yönünden kullanma yükümlü- lüğü devam etmekte ve devir tarihinde ne kadar süre kalmış ise, o süre içerisinde markanın kullanılmaya başlanması gerekmektedir(Çolak, Uğur – Türk Marka Hukuku, Oniki Levha Yayıncılık, 1. Bası, İstanbul 2012, s.915).

“Markanın, tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde, haklı bir neden olmadan kullanılmaması veya bu kullanıma beş yıllık bir süre için kesintisiz ara verilmesi halinde, marka iptal edilir.” hükmünü amir KHK m.14/1’de yer alan “haklı bir neden olmadan” ifadesi, markanın kullanılmamasının ya da kesintiye uğramasının haklı bir nedene dayanması halinde, haklı nedenin devam ettiği sürenin beş yıllık kullanmama süresinin hesaplanmasında dikkate alınmayacağını ortaya koymaktadır. Haklı nedenden kasıt ise markanın kullanılmasını engelleyen ve marka sahibine isnat edilemeyen herhangi bir vakadır[11]. Nelerin haklı neden sayılacağı KHK’da belirtilmemiş olup bunun takdiri, somut olayın niteliklerine göre mahkeme tarafından yapılmaktadır. Yine de Yargıtay içtihatları ile doktrin görüşleri çerçevesinde bazı örnekler üzerinden bu konuda bir genel sonuca varmak mümkün olabilecektir. Doğal afetler, savaş, gümrük mevzuatındaki değişiklikler gibi tamamen marka sahibinin müdahale alanı dışında kalan haller, haklı neden hallerine örnek olarak verilmektedir.

Haklı neden devam ettiği sürece beş yıllık süre işlemeye başlamamaktadır ancak, haklı nedenin sona ermesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde kullanıma başlanması gerekmektedir. Haklı neden hoşgörü süresini kesmez, durdurur.

tanınmış markalar kullanım zorunluluğu açısından bir istisna niteliğinde değildir. Tanınmış markaların da tescilli bulundukları sınıflarda ciddi bir kullanımı söz konusu değilse bu sınıflar bakımından kullanmama sebebiyle markanın iptaline karar verilebilir[18]. Nitekim bu husus, Yargıtay HGK tarafından aynı zamanda “kullanma zorunluluğu”nun da detaylandırıldığı malum “BELLONA” kararında[19] da detaylı olarak tartışılmış ve özetle “TPE nezdinde tescilli ve tanınmışlık düzeyine ulaşmış markalar da 556 sayılı KHK’nın 14 ve 42. maddeleri uyarınca kullanılmayan mal ve hizmetler bakımından kısmen iptal edilebilir.” ifadeleri ile açıklığa kavuşturulmuştur.

 

Article Categories:
Blog · Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir