Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Ağu 17, 2017
230 Views

Dava Sürerken Davaya Konu Mülkiyet Hakkının El Değiştirmesi

Written by
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/4247 E. 2013/6677 K.

PAYDAŞLAR ARASINDA ELATMANIN ÖNLENMESİ
ECRİMİSİL
DAVA KONUSUNUN DEVREDİLMESİ
TASARRUF SERBESTİSİ KURALI

Özet: Dava açıldıktan sonra sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi olmanın da doğal bir sonucudur. Dava konusunun üçüncü kişiye devredilmesi halinde, devralan kişi davacı sıfatını ve davayı takip yetkisini kazanır.

Dava konusu taşınmazın ve hakkın dava dışı kişiye temlik edilmesi nedeniyle mahkemece, HUMK’nın 186 ve HMK’nın 125. maddesi uyarınca usul eksikliği giderildikten sonra işin esası bakımından bir karar verilmelidir.

Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar dahili davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, tetkik hakiminin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece, yasal şartlar oluşmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 4771 ada 8 (yeni 4771 ada 18) parsel sayılı taşınmazda davacı Mehmet ile davalı İbrahim Halil’in paydaş iken, davacı Mehmet’in payını yargılama sırasında 22.03.2012 tarihinde dava dışı Ahmet’e satış suretiyle temlik ettiği, öte yandan, davacının davaya konu ettiği ecrimisilden kaynaklanan alacağını da yargılama sırasında 17.03.2012 tarihli “alacağın temliki sözleşmesi” ile yine Ahmet’e temlik ettiği, davacının taşınmazla ve ecrimisil alacağı ile bir ilgisinin kalmadığı anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 1086 sayılı HUMK’nın 186. ve 6100 sayılı HMK’nın 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre, iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir.

Bu usul kuralının kendiliğinden (re’sen) gözetilmesi gerektiği de açıktır. Özellikle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125. maddesi, dava konusunun davacı tarafından üçüncü kişiye devredilmesi halinde devralan kişinin hukuk gereği davacı sıfatı ve buna bağlı olarak dava takip yetkisi kazanacağı ve davanın yeni davacı ile süreceği esasını getirmiştir.

Somut olayda, dava konusu taşınmaz payını ve alacağı devralan Ahmet 21.03.2012 ve 17.05.2012 tarihli oturumlara katılarak davaya devam etmek istediğini bildirmiş, mahkemece, hatalı değerlendirme ve hukuki olmayan gerekçe ile talebin reddedildiği, ayrıca 22.03.2012 tarihli dilekçesi ile de, davaya katılma talebinde bulunup harcını da yatırdığı görülmektedir.

O halde, dava konusu taşınmazın ve hakkın dava dışı kişiye temlik edilmesi nedeniyle HUMK’nın 186. maddesi (6100 sayılı HMK’nın 125. maddesi) hükmü uyarınca usulü eksikliğin giderildikten sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.

Dahili davacı (temlik alan) Ahmet’in temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), bozma nedenine göre işin esası bakımından şimdilik inceleme yapılmasına yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Article Categories:
Blog · Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir