Mar 14, 2018
12 Views

Adi Ortaklık Dava Ehliyeti, Bütün Ortaklar Tarafından Açılması

Written by

ADİ ORTAKLIK • DAVA AÇILMASI
ÖZET: Tüzel kişiliği olmayan adi ortaklığa ait davanın bütün ortaklar tarafından açılması gerekir. Bir ortağın açtığı davaya diğer ortağın veya ortakkların katılımıyla davanın yürütülmesi mümkündür. Y. 3 HD. E. 2016/3979, K. 2017/4538, T. 04.04.2017
Davacı vekili; müvekkili şirket ile dava dışı …. İnşaat Mimarlık Müh.  Tur.San.Tic.Ltd.Şti tarafından oluşturulan iş ortaklığının, davalı şirket ile 11.08.2012 tarihinden itibaren ticari münasebete başladığını ve yapılan alışverişler nedeniyle iş ortaklığı olarak davalı şirkete karşı 271.437,95 TL borçlanıldığını, borçlanılan bu miktara mahsuben iş ortaklığının ciro ettiği iki adet müşteri çekinin davalı şirkete verildiğini ancak bu çeklerin karşılıksız çıkması üzerine davalıya Mart 2013 başında yalnız iş ortaklığının unvanları ve imzaları bulunan boş bononun teminat olarak verildiğini, davalı şirketin alacağı olan 271.437,95 TL yerine bonoyu 650.000 TL, boş olan tanzim tarihini ticari münasebetin başladığı 11.08.2012 tarihinden daha önceki bir tanzim 05.05.2012 ve vade tarihini de 05.06.2012 tarihi olarak doldurmak suretiyle takibe koyduğunu ileri sürerek; müvekkili şirketin, davalı şirketçe takibe konulan bono nedeniyle 271.437,95 TL borçlu olduğunun tespiti ile takip konusu senedin bakiye kalan kısmının ve işlemiş faizin iptalini, kötüniyet tazminatının davalı şirketten tahsiline
karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; takip dayanağı olan bononun sebepten mücerret olduğunu savunarak, davanın reddini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; dava konusu bonoyu düzenleyen davacı şirket ile dava dışı …. İnş. Mim. Müh. Turz. San. Tic. Ltd. Şti arasında adi ortaklık bulunduğu, adi ortaklığı ilgilendiren konularla ilgili olarak adi şirketi oluşturan şahıs veya şirketlerden sadece birinin dava ehliyetinin bulunmadığı, adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından ortaklığın taraf olduğu sözleşmeden kaynaklanan davaların adi ortaklığı oluşturan tüm ortaklar tarafından açılmasının zorunlu olduğu, somut olayda adi ortaklardan birisi tarafından dava konusu edilen bonoyla ilgili dava açıldığı, yargılama sırasında diğer ortağın davaya katılımının sağlanması veya muvafakatının alınması hususunda davacı tarafa uygun sürenin verilmesine rağmen bu süre zarfında diğer adi ortağın davaya muvafakatinin veya katılımının sağlanamadığı, bu itibarla taraf teşkili ve dava şartının tamamlanamadığı
gerekçesiyle, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davanın, aktif husumet yokluğundan dolayı reddine karar verilmiş
olması nedeniyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi uyarınca davalı yararına 1.500 TL maktu vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile 28.113,72 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK’un 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ
Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının
3. bendinde yer alan “… reddedilen miktar üzerinden, yürürlükteki …. uyarınca hesaplanan 28.113,72 TL nispi …” ifadesinin çıkartılarak yerine “yürürlükteki AAÜT uyarınca hesaplanan 1.500 TL maktu” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı için takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin davalıda alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK’nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.04.2017 bgününde oybirliğiyle karar verildi.

Article Categories:
Genel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir