Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Mar 15, 2018
45 Views

Basın Haber Alma, Kişilik Hakları, Özel Alana İzinsiz Girme

Written by

KİŞİLİK HAKLARI
ÖZET: Haber yazmak amacıyla kişinin evine izinsiz girilmesi hak ihlalidir.
Y. 4 HD. E. 2001/3843, K. 2011/8493, T. 25.09.2000
Davacı L.O. tarafından, davalılar A.Ç. ile C.K. S. aleyhine 28/3/1996 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sonucu kişilik haklarına saldırıdan
dolayı tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece istemin redddine dair verilen 29/11/2000 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı ile vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 25/9/2001 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden daeacı asıl L.O. geldi, karşı taraftan davalılar adlarına kimse gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi.
Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem sonucu uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Daeacı, davalılardan K.Ç.’in “üç adet muayenehanesi” bulunduğu
şeklindeki asılsız ihbarı (yayını) nedeniyle soruşturma geçirdiğini, aynı soruşturma sonusu nedeniyle yargılanıp beraat ettiğini; ayrıca yakın dostları ile yaptığı bir toplantıya davalıların davetli olmadıkları halde zorla katıldıklarını, bu yüzden zarar gördüğünü belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar, dava dilekçesinde açıklanan biçimde bir haber yapmadıklarını, proügramda tarafların görüşüne yer vererek toplumu bilgilendirdiklerini, program nedeniyle davacı hakkında soruşturma sonucunda davacıya disiplin cezası verildiğini, evde yapılan toplantının ise gazetecilerin çağrılı olduğu bir basın toplantısı olup basına açık olması nedeniyle katıldıklarını ileri sürerek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Yerel mahkemece istem reddedilmiştir. Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, davalılardan K.Ç. tarafından hazırlanan programda davacının birden fazla muayenehane açtığı biçiminde yapılan yayın
üzerine davacı hakkında soruşturma açıldığı, davacının gazeteci, avukat gibi tanıdıklarından oluşan bir grupla konuyu görüşmek üzere evinde düzenlediği toplantıya davalıların davetli olmadıkları halde zorla katılmak istediği, davacının izin vermediği ve polis çağırdığı, bunun üzerine davalıların, davacının evini terk ettiği anlaşılmaktadır. Olayın gelişen bu durumu gözetildiğinde, davalıların, davacının izni olmadan dokunulmazlığı bulunan konutuna (işyerine) girip yayın yapmak suretiyle kişilik haklarına saldırıda bulundukları anlaşılmaktadır.
Bu durumda, istemi gözetilerek davacının uğradığı zararın kapsamı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, yazılı gerek-
çeyle istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ
Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25.9.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Ankara avukatı olunması nedeniyle Türk Patent’in kararlarına karşı davalar, marka hükümsüzlüğü davaları, patent davaları, tasarım davaları, Türk Patent’in Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’na(YİDK) karşı davaların yanında marka vekili olunması itibarıyla Türk Patent Markalar Dairesi kararlarına karşı itirazlar, haksız rekabet davaları, alan adı davaları ve tahkimleri, marka ve patent ceza hukuku, tüketici hukuku, sağlık hukuku, basın hukuku ağırlıklı olarak çalışma alanlarımızdır. İstanbul’daki şubemizin yanında ülkenin her yerinde davalarımız ve iş birliği yaptığımız avukatlarımız mevcuttur.

Article Categories:
Blog · Genel · Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir