Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Mar 21, 2018
1774 Views

Davanın Husumetten Reddi, Vekalet Ücreti

Written by

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlıklı 7/2. maddesinde; davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmedileceği düzenlemesine yer verilmiştir.


Yargıtay
15. Hukuk Dairesi
E: 2013/969 K: 2014/617 K.T.: 03.02.2014

Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı yüklenici açmış olduğu davada ödenmeyen iş bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş; mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı İl Özel İdare Müdürlüğü yönünden davanın husumet nedeniyle, diğer davalı Ulubey Kaymakamlığı yönünden ise taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine, davalılardan Köylere Hizmet Götürme Birliği yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiş ve verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Kesinleşen bu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca davalı İl Özel idaresi Müdürlüğü yararına maktu yerine nispi tarife üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kanun yararına bozulması istenmiştir.

Dosyanın incelenmesinden davalı İl Özel İdare Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, 10.886,00 TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.

Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin “Görevsizlik, yetkisizlik, dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret” başlıklı 7/2. maddesinde; davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmedileceği düzenlemesine yer verilmiştir. Tarifenin bu hükmü uyarınca davada kendisini vekille temsil ettiren ve hakkındaki dava husumet nedeniyle reddedilen davalı İl Özel idare Müdürlüğü yararına 1.000,00 TL maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken 10.886,00 TL nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK’un 429. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına (BOZULMASINA), gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 03.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Article Categories:
Genel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir