Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Oca 7, 2019
203 Views

Hata, Hile, Aldatma Nedeniyle Tapu İptali

Written by

Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/3705
K. 2017/4724
T. 27.9.2017
• TAPU İPTALİ VE TESCİL İSTEMİ ( Hilenin Bir Kimseyi İrade Beyanında Bulunmaya Özellikle Sözleşme Yapmaya Sevk Etmek İçin Onda Kasten Hatalı Bir Kanı Uyandırmak veya Esasen Var Olan Hatalı Bir Kanıyı Koruma Yahut Devamını Sağlamak Şeklinde Tanımlandığı – Mahkemece Delillerin Eksiksiz Toplanması Davacı Yanın Tanıklarının Dinlenilmesi ve Sonucuna Göre Bir Karar Verilmesi Gerekirken Eksik İnceleme İle Davanın Reddinin İsabetsiz Olduğu )
• HİLE ( Hile Hukuksal Nedenine Dayalı Tapu İptali ve Tescil İstemi – Taraflardan Biri Diğer Tarafın Kasıtlı Aldatmasıyla Sözleşme Yapmaya Yöneltilmişse Yanılma Esaslı Olmasa Bile Aldatılan Taraf İçin Sözleşmenin Bağlayıcı Olmayacağı/Aldatılan Tarafın Hakkını Kullanmak Suretiyle Hukuki İlişkiyi Geçmişe Etkili Olarak Ortadan Kaldırabileceği ve Verdiği Şeyi Geri İsteyebileceği )
• İPTAL HAKKI ( Hile Hukuksal Nedenine Dayalı Tapu İptali ve Tescil İstemi – Hilenin Her Türlü Delille İspat Edilebileceği/İptal Hakkının Kullanılmasının Hiçbir Şekle Bağlı Olmadığı – Aldatmanın Öğrenildiği Tarihten İtibaren Bir Yıllık Hak Düşürücü Süre İçerisinde Karşı Tarafa Yöneltilecek Bir İrade Açıklaması ve Defi Yahut Dava Yoluyla da Kullanılabileceği )
6098/m.36, 39
ÖZET : Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. Taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

Mahkemece, bildirilen deliller toplanmadan sonuca gidilmiş olup, delillerin eksiksiz toplanması, davacı yanın tanıklarının dinlenilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddi doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen Tapu İptal Tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın reddine dair olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkiminin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, hile(aldatma) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Davacı; davalı oğlunun kendisine ve annesine bir ev ve yazlık alma vaadi üzerine 65/4073 oranında paydaşı olduğu 19 parsel sayılı taşınmazdaki payını 03/08/2012 tarihinde davalıya satış göstermek suretiyle devrettiğini, davalının ev ve yazlık alma düşüncesinden vazgeçmesiyle hileli davranışa neden olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir.

Davalı; herhangi bir savunma getirmemiştir.

Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; davacının paydaşı olduğu çekişme konusu tarla vasıflı 19 parsel sayılı taşınmazdaki payını 03/08/2012 tarihinde 197.200,00-Tl bedelle davalıya satış yoluyla temlik ettiği,taşınmazın 65/4073 pay oranıyla davalı adına tescil edildiği kayden sabit olup, davacı ile davalının baba oğul olduğu,davacının hile(aldatma) iddiasını ispata yönelik dava dilekçesinde açıkça tanık deliline dayandığı,04/07/2013 havale tarihli dilekçesiyle delillerini ve tanıklarının isim ve adreslerini bildirdiği anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

Somut olaya gelince, mahkemece,bildirilen deliller toplanmadan sonuca gidilmiştir.

Hal böyle olunca, mahkemece yukarıdaki ilkeler doğrultusunda bildirilen delillerin eksiksiz toplanması, davacı yanın tanıklarının dinlenilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan sebepten ötürü (6100 Sayılı Kanun’un geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 Sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, 27.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Article Categories:
Blog · Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir