Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1481-2019/439 sayılı kararında Ankara Batı 3. Tüketici Mahkemesi’nin “taşınmazdaki açık ayıpların bir ay içinde ihbar edilmediği” yönündeki kararını bozmuştur. İstinaf Mahkemesi gerekçesinde; tüketicinin malın ayıplı olduğu iddiası ile seçimlik haklarından faydalanabilmesi için ayıbı belli bir sürede ihbar etmesi yükümlülüğünün bulunduğu ve bunun belli bir süreye tabii olduğundan bahsedilemeyecektir. Tüketici iki yıllık zamanaşımı süresi içinde, Türk Medeni Kanunu’nun 2,7/2. maddesi gereğince hakkın kötüye kullanıldığı itirazına konu olmayacak şekilde hakkın kötüye kullanıldığı itirazına konu olmayacak şekilde ayıp tespit edildiği sürece seçimlik haklarını kullanabilecektir denilmiştir.
Bu çözüm çok daha gerçekçidir. Keza dairedeki ayıplar alım anında değil açık da olsa daha sonradan fark edilmekte ve bunların onarılıp onarılmadığı, önemli olup olmadığı ise daha sonra ustalarla konuşarak anlaşılabilmektedir. Böyle durumlarda önce müteahhitle temasa geçilmekte çözüm aranmaktadır. Tüketicilerden evi alır almaz hemen bir ay içinde ihtar çekmelerini beklemek hakkaniyete uygun bir çözüm değildir. Hakkını korumak amacıyla böyle bir ihtar çekmesi taraflar arasında anlaşma yoluyla sorunun çözümü olasılığını da azaltan bir faktör olacaktır.
Anahtar Kelimeler: tüketici hukuku, tüketici dava ankara, tüketici ankara, tüketici avukat ankara, tüketici avukat, gayrimenkul ayıp, daire ayıp, dükkan ayıp, müteahhit ihbar ayıp, müteahhit dava, ayıp dava, ayıp dava ankara, ayıp dava avukat, ayıp ihbar süre, ihbar süresi