Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

May 13, 2019
61 Views

Malpraktis, Doktor Hatasında Husumet

Written by

ARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/4653
K. 2017/8410
T. 18.12.2017
DAVA : Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 05/10/2009 gününde verilen dilekçeyle haksız eylem sebebiyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 05/05/2016 tarihli kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

KARAR : Dava, tedavi hatası sebebiyle uğranılan maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; karar; davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, davacının … Devlet Hastanesinde davalı tarafından ameliyat edildiğini, hatalı tedavi ve yanlış ilaç uygulaması sebebiyle belinde kayma ve bacak kaslarında zayıflamaya neden olduğunu belirterek, uğranılan maddi ve manevi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur.

Davalı, yetkisizlik ve husumet yokluğu sebebiyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, … İl Sağlık Müdürlüğü, KTÜ … Hastanesi, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi ve Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu tarafından düzenlenen raporlar dikkate alınarak, davalı tarafından davacıya uygulanan tedavi ve uygulamaların tıp kurallarına uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/3, 129/5, 657 Sy. K. 13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.

Davaya konu edilen olayda; … Devlet Hastanesi’nde uzman doktor olarak görev yapan davalının, görevi sırasında ve görevinden dolayı davacıyı zarara uğrattığı ileri sürülmektedir. Anayasa’nın 129/5 maddesiyle 657 Sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1 maddesi gereğince; kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri sebebiyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen koşullara uygun olarak, idare aleyhine açılabileceğine göre; davalıya husumet tevcih edilmesi doğru değildir.

Mahkemece açıklanan yasal düzenlemeler gözetilerek, adı geçen davalı hakkında davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile işin esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine 18/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Anahtar Kelimeler: malpraktis, hekim hatası, hekim tazminat, hekimin sorumluluğu, malpraktis husumet, doktor hata dava, doktor hata dava idare, doktor şikayet, hekim şikayet

Ankara avukatı olunması nedeniyle Türk Patent’in kararlarına karşı davalar, marka hükümsüzlüğü davaları, patent davaları, tasarım davaları, Türk Patent’in Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’na(YİDK) karşı davaların yanında marka vekili olunması itibarıyla Türk Patent Markalar Dairesi kararlarına karşı itirazlar, haksız rekabet davaları, alan adı davaları ve tahkimleri ağırlıklı olarak çalışma alanlarımızdır.

Article Categories:
Blog · Makaleler · malpraktis

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir