Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Tem 17, 2019
47 Views

Sosyal Medya, Özel Hayatın Gizliliği

Written by

SOSYAL MEDYA HESABI • ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ
ÖZET: Mağdurun görüntüsünün ve konuşmalarının, mağdurun özel yaşam alanına ilişkin ve özel hayatının gizliliğini ihlal edecek nitelikte olmaması nedeniyle sanığa yüklenen görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yasal unsurları somut olayda gerçekleşmediği sonucuna ulaşılmıştır. Y. 12. CD E 2018/5377 K 2018/11368 T. 28/11/2018
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, sübuta ilişkin ve sanığın bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Mezarlık görevlisi olarak çalışan mağdur …’in, üzerine kefen giyip, etnik kökene dayalı siyaset yapanlarla bir terör örgütünü eleştirerek, ölümden korkmadığına ve vatanını sevdiğine dair açıklamalarda bulunduğu video görüntüsünün, onunla aynı mezarlıkta çalışan ve aralarında yaşanan bir problemden dolayı arkadaşlık ilişkisi sona eren sanık … tarafından, facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde yayımlanması nedeniyle sanığın TCK’nın 134/2. madde ve fıkrasındaki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işlediği iddia ve kabulüne konu olayda; Mağdurun, bir evde, rızası dahilinde kaydedilen video görüntüsündeki; “… bunu üzülerek söylüyorum, bunu başbakanımız duysun… eğer benim başbakanımsa bu sesimi duysun… hepinize elveda, Allah’a emanet olun hepiniz.” biçimindeki sözlerine ve dosya kapsamına göre; söz konusu videodaki mağdurun görüntüsünün ve konuşmalarının, mağdurun
özel yaşam alanına ilişkin ve özel hayatının gizliliğini ihlal edecek nitelikte olmaması nedeniyle sanığa yüklenen görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yasal unsurları somut olayda gerçekleşmediği gibi, videonun mağdurun bilgisi dahilinde sanığın cep telefonuna aktarılarak ifşa edilmiş olmasına ve videodaki yukarıda alıntı yapılan sözlere nazaran, videonun yayımlanabileceğinin, mağdur tarafından da öngörülmesi gerektiği dikkate alındığında, sanığın eyleminin TCK’nın 136/1. madde ve fıkrasındaki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu da oluşturmayacağı anlaşıldığından, sanığın üzerine atılı görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı CMK’nın 223/2-a madde, fıkra ve bendi gereğince beraatine karar verilmesi gerekirken, yasal ve yeterli olmayan yazılı gerekçelerle sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de:
Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak
TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğuna, aynı kanunun 53/3. madde ve fıkrası da nazara alınarak hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve Anayasa Mahkemesinin TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, mahalli Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 özel hayatın gizliliğiX sosyal medya  bilişim hukuku  sosyal medya hakaretX sosyal medya tazminat  erişimin engellenmesi

Ankara avukatı olunması nedeniyle Türk Patent’in kararlarına karşı davalar, marka hükümsüzlüğü davaları, patent davaları, tasarım davaları, Türk Patent’in Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’na(YİDK) karşı davaların yanında marka vekili olunması itibarıyla Türk Patent Markalar Dairesi kararlarına karşı itirazlar, haksız rekabet davaları, alan adı davaları ve tahkimleri ağırlıklı olarak çalışma alanlarımızdır.

Article Categories:
Genel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir