SMK ‘nIn 5/1-ı maddesi uyarınca kamu düzenine ve kamu ahlakına aykırı olan markalar tescil edilemez. TÜRKPATENT tarafından çıkarılan Marka İnceleme Kılavuzuna göre genel ahlak ve kamu düzenine aykırı işaretlerden anlaşılması gerekenleri; suça teşvik edici, insan haklarını ve demokratik düzene aykırılık ya da bölücülük içeren unsurları taşıyan işaretler, aile nizamı ve yerleşik örf ve adetlere aykırı unsuları taşıyan işaretler olarak düzenlemiştir.
Nitekim Kama Sutra kararında; Kamasutra ibaresinin prezervatiflerde kullanılmak üzere tescil talebi TPE tarafından genel ahlaka aykırı bulunarak reddedilmiş ancak Enstitü’nün bu kararına karşı açılan davada mahkeme; bu kelimenin ansiklobedik sözlüklerdeki anlamıyla Uzakdoğu ülkelerince seks tekniği manasına geldiği, IV ve VII. yüzyıl arasında yazılmış ve cinsel ilişki kurallarını inceleyen bir eserin adı olduğu, prezarvatif ürününün de cinsellikle doğrudan ilgili olması nedeniyle genel ahlakı zedelediği gerekçesiyle Kamasutra markasının tescilinin reddine dair kurum kararını iptal etmiş ve Yargıtay da bunu onamıştır.
Ülkemiz uygulamasında ahlaka ve kamu düzenine aykırı markalarla ilgili çok fazla olmamakla birlikte Avrupa uygulamasından örnek vermek gerekirse:
Jesus
Jesus markasının tescili halinde bu ibare ile temsil edilen dinsel değerin önemli ölçüde gölgeleneceği gerekçesiyle marka olarak tescili talebi reddedilmiştir.
White Dove You Do Not Need Wings to Fly
White Dove You Do Not Need Wings to Fly markası ise; White Dove’ın bir uyuşturucunun takma adı olması itibarıyla bu ibarenin uyuşturucu kullanımını över, özendirir bir manaya gelmesi nedeniyle marka tescili kamu düzenine ve ahlaka aykırı olduğu için reddedilmiştir.
Fook
Fook markası da bu kelimenin İngilizce bir küfür olan FUC.K şeklinde telaffuz ediliyor olması ve bu kelimeye görsel olarak da benzemesi nedeniyle kamu düzenine ve ahlaka aykırı olduğu için reddedilmiştir.
Covidiot Davası
Covidiot terimi, COVID-19 pandemisi sırasında güvenlik önlemlerini ihmal eden insanları tanımlamak için popülerleşti. Ancak, bu terimin ticari marka olarak tescil edilmesi ahlaka aykırı bulunarak reddedildi.
- Karar Gerekçesi: EUIPO, pandeminin ortasında böyle bir markanın, toplumun duyarlılıklarına zarar verebileceğini belirtti. Bu marka, pandemi kurallarını ciddiye almayan bir tutumu teşvik ettiği ve kamu sağlığına zarar verebileceği gerekçesiyle uygun bulunmadı.
Bu örnek, ticari marka hukukunda toplum hassasiyetlerine saygının ne kadar önemli olduğunu gösterir.
La Mafia se sienta a la mesa Davası
“La Mafia se sienta a la mesa” (Mafya masada oturuyor) adlı marka, İspanya’da tescil edilmiş olmasına rağmen kamu düzeni ve ahlak ilkelerine aykırı bulunarak AB genelinde reddedildi.
- Karar Gerekçesi: Marka, Mafya’nın suç faaliyetlerini yüceltme potansiyeli taşıdığı için toplumsal değerlere zarar verici bulundu. Mafya, şiddet ve yasadışı faaliyetlerle anılan bir yapıdır. Dolayısıyla, bu tarz referansların ticari marka olarak kullanılmasının, suçu önemsizleştirebileceği endişesiyle tescili iptal edilmiştir.
Pablo Escobar Markası
“Pablo Escobar” ticari markası da EUIPO tarafından reddedilmiştir. Bu karar, Escobar’ın suç geçmişi nedeniyle kamu düzenine aykırı olarak değerlendirildi.
- Karar Gerekçesi: Escobar’ın adını ticari marka olarak kullanmak, suç faaliyetlerinin kabul edilebilir olduğu izlenimini verebileceği için uygun bulunmamıştır. Bu karar, markaların kamu ahlakına zarar vermemesi gerektiği ilkesinin güçlü bir örneğidir.
UIPN ve Ortak Uygulama (CP14)
AB üye ülkeleri arasında ticari markaların değerlendirilmesinde tutarlılığı sağlamak amacıyla EUIPN (AB Fikri Mülkiyet Ağı), CP14 Ortak Uygulamasını geliştirmiştir. Bu uygulama, kamu düzeni ve ahlaka aykırı durumların değerlendirilmesinde birlik sağlamak için rehberlik sunmaktadır.
- CP14’ün Önemi: Ortak uygulama sayesinde tüm AB ülkeleri aynı kriterler doğrultusunda marka başvurularını değerlendirir. Böylece, marka tescil süreci basitleşir ve toplumsal değerlere uygunluk sağlanır.
Sonuç: Kamu Düzeni ve Ahlak İlkeleri ile Dengeli Marka Hukuku
Markaların kamu düzeni ve ahlak ilkeleriyle uyumlu olması, yaratıcı özgürlüğü korurken toplumsal değerleri zedelememek açısından büyük önem taşır. EUIPO’nun aldığı kararlar, markaların sosyal normlara uygun olması gerektiğini vurgular. Aynı zamanda, CP14 gibi ortak uygulamalar, AB üye ülkeleri arasında tutarlılığı ve iş birliğini teşvik eder ve ülkemiz açısıdan da emsal oluşturur.
Marka sahipleri, yaratıcılık ve yenilikçiliği teşvik etmek isterken, toplumsal değerlerle uyum sağlamanın da kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu unutmamlıdır. EUIPN ve EUIPO’nun çalışmaları, ahlak ve kamu düzeni ile uyumlu bir ticari marka sistemi oluşturulmasına katkıda bulunmaktadır.
Kamu Düzenine, Ahlaka ve Adaba Aykırı Markalar
Sınai Mülkiyet Kanunu Madde 5 Mutlak Tescil Engellerinin Kapsamlı Rehberi