Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Oca 8, 2020
48 Views

Asgari Ücret Kazanan Eşin Boşanmada Haklı Nafaka Talebi

Written by

Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı kadının sürekli işi olmadığı, her yıl okul döneminde sözleşmeli olarak asgari ücretle okulda çalıştığı, kira geliri aldığı evin erkeğe ait olduğu, kayın pederine ait olan oturduğu evin mirasmalı olduğu ve kayın pederi öldüğü için mirasçıların evi tahliye etmesi konusunda davalı kadına ihtarname gönderdikleri, bu nedenle bu evde oturmasının sürekliliğinin olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca asgari ücret seviyesindeki gelir kişiyi yoksulluktan kurtarmaz (YHGK 2009/3-165-186). Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre, davalı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği açıktır. O halde, davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda tedbir ve yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı gerekçe ile tedbir ve yoksulluk nafakasının reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

ASGARİ ÜCRET DÜZEYİNDE GELİR

NAFAKA TAKDİRİ
ÖZET: Asgari ücret düzeyindeki gelir kişiyi yoksulluktan kurtaramaz. Somut olayda yoksulluğa düşeceği açık şekilde
belli olan kadın yararına uygun miktarda tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmelidir.
Y. 2. HD. E: 2018/6758 K: 2018/15342 T. 25.12.2018
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı
kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı erkek, Türk Medeni Kanunu’nun 166/son maddesine dayalı boşanma davası açmış, mahkemece, davacı erkeğin davasının kabulüne,
bu davada davacı erkeğe yüklenebilecek bir kusur ispatlanamadığından davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve erkek tarafından açılıp erkeğin feragati sebebiyle reddedilen ilk davanın açılmasından önceki olaylara dayalı olarak, davalı kadına bir kusur yüklenemez. Toplanan delillerden, fiili ayrılık döneminde davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığı da ispatlanamadığına göre, Türk Medeni Kanunu’nun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açan, böylelikle fiili ayrılığa sebep olan ve bu dava sonrasında da birlikte yaşamaktan kaçınarak boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin, boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu erkeğin kusursuz olarak kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
2-Mahkemece, davalı kadının “boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmeyeceği, düzenli gelirinin bulunduğu, halen kayın pederine ait evde oturduğu, kira geliri aldığı dikkate alındığında TMK m. l75’deki şartlar oluşmadığı” gerekçesiyle tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı kadının sürekli işi olmadığı, her yıl okul döneminde sözleşmeli olarak asgari ücretle okulda çalıştığı, kira geliri aldığı evin erkeğe ait olduğu, kayın pe
derine ait olan oturduğu evin mirasmalı olduğu ve kayın pederi öldüğü için mirasçıların evi tahliye etmesi konusunda davalı kadına ihtarname gönderdikleri, bu nedenle bu evde oturmasının sürekliliğinin olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca asgari ücret seviyesindeki gelir kişiyi yoksulluktan kurtarmaz (YHGK 2009/3-165-186). Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre, davalı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği açıktır. O halde, davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda tedbir ve yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı gerekçe ile tedbir ve yoksulluk nafakasının reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Boşanmaya sebep olan olaylarda, davacı erkek yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple tamamen kusurlu olduğuna göre, boşanma yüzünden
mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen davalı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/1. maddesi gereğince uygun miktarda maddi tazminat takdir edilmesi gerekirken, bu isteğin reddi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ
Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu di-
ğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA,
temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın
tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere
oybirliğiyle karar verildi. 25.12.2018

Article Categories:
Genel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir