Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Şub 6, 2020
77 Views

SMK’da Gerçek Hak Sahipliği İlkesi ve Sonradan Yapılan Tesciller

Written by
banner

SMK m. 6/3’e göre, tescile rağmen markayı kullanan kişi hak sahibi olabilmektedir. SMK m. 7!1’deki tescilli koruma ilkesinin önemli bir istisnasını oluşturan bu istisnayla sistemimiz “kullanım” ilkesine yaklaşmıştır. Üstelik SMK m. 155 uyarınca sonraki tescilin önceki tescile karşı  bir önemi kalmamış, tescilli kullanım savunması dönemi kapanmıştır.

Yargıtay 11. HD’nin 2006/7142-2008/342 sayılı KALEKRAF kararına göre eskiye dayalı kullanım iddiasında bulunanın markayı bizzat kullanması gerekmektedir.  Kullanmamaya dayalı iptal davalarından farklı olarak kendisini izniyle bir başkasının markayı kullanması yeterli değildir.

Markanın devri halinde, marka üzerindeki gerçek hak sahipliği devralana geçmektedir.

POPSTAR kararında Yargıtay yurtdışında gerçekleşmiş bile olsa markayı devralanın markanın önceki sabininin “gerçek hak sahipliği” durumundan faydalanabileceğine karar vermiştir(11. HD 2011/15655-2013/2153).

Aynı şekilde EVKUR kararında da Yargıtay  EVKUR MOBİLYA olarak babanın kurduğu işletmenin daha sonra çocukları tarafından EVKUR olarak devralınarak sürdürülmesi durumunda 1983 yılından beri kullanılan marka üzerinde davalıların hak sahibi olduğuna karar vermiştir(11. HD 2008/12932-2010/4732).

Marka tescilinde marka vekillerinin ve marka hükümsüzlüğü davalarında marka avukatlarının tüm bu kararları dikkate alarak dosya oluşturmaları elzemdir.

 

Article Categories:
Marka

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir