Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Mar 20, 2020
91 Views

Telif Hakkı İhlali, Sessiz Kalma Yoluyla Hak Kaybı

Written by

Dava açılmayacağına dair güven oluşturduktan sonra dava açarak eser sahipliğine dayalı telif haklarını talep etmesinin Türk Medeni Kanunu 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olduğu gözetildiğinde davacının sessiz kalma suretiyle hak kaybına uğradığı

Eserin 2006 yılında 11. basısı ve 2008 yılında 12. basısının yine davalı şirket tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Davacının, söz konusu eylemleri bilmesine ve eserin yeni baskılardan haberdar olmasına rağmen, işbu davanın açılış tarihi olan 2012 yılına kadar sessiz kaldığı, davalıya bir ihtar göndermediği gibi herhangi bir hak talebinde de bulunmadığı, bu kadar uzun süre sessiz kaldıktan ve karşı tarafta artık dava açılmayacağına dair güven oluşturduktan sonra işbu davayı açarak eser sahipliğine dayalı telif haklarını talep etmesinin Türk Medeni Kanunu 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olduğu gözetildiğinde davacının sessiz kalma suretiyle hak kaybına uğradığının kabulüyle davanın reddi yönünde hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.


Yargıtay 11. HD 2016/5039-2018/924

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu eserle ilgili mali hakların 1/2 oranında davacı ve dava dışı kişiye ait olduğu, eserin artık davalı şirket adıyla ve onun tarafından basım ve dağıtımı konusunda rıza birliği olduğu, şirketten ayrı bir telif ücreti almayı kararlaştırmadıkları, eser gelirlerinin şirketin olarak tanımlandığı, eserle ilgili olarak hak sahiplerinin kâr payı ile iktifa etmeyi kararlaştırdıkları, gerek davacının hissedar olmasından evvel gerek sonra gelirlerden ayrıca bir telif ücreti almaksızın ortaklık paylarından doğan kâr payı almak sureti ile faydalanma sağladığı, ortaklık hisse değer tespitinde davalı şirketin yaptığı basıların getireceği gelirlerin de gözönünde tutulduğu, davacının iki yıl boyunca kitabı dışında ticari faaliyette bulunmayacağının kararlaştırıldığı, davacının 05.04.2007 tarihine kadar davaya konu eserin davalı şirket tarafından basımına rıza gösterdiği ve doğacak telif ücretine karşı kâr paylarını da hisse devir sözleşmesiyle peşinen aldığı sonucunun doğduğu, buna karşın eserle ilgili mali hakların davalı şirkete devir edilmediği, 05.04.2007 tarihine kadar olan basılardan davacının payını hisse devir sözleşmesi ile peşinen alması ve sözleşmede ayrıca bir alacağının bulunmadığını taahhüt etmesi karşısında sadece 2008 yılında yapılan 12. bası için telif ücreti isteyebileceği, zira hisse devir sözleşmesi uyarınca davacının anılan eserle ilgili olarak 05.04.2007 tarihinden sonra mali hakların davalıya devrine dair yazılı bir sözleşme olmadığı, 2008 yılında yapılan 12. bası için davacının 12.445,60 TL isteyebileceği, alacağın rıza ile yapılan eserin yayımından doğduğu, on yıllık zamanaşımı süresi içerisinde talep edildiği, basımdan hemen sonra talep edilmemesinin çelişkili bir davranış olmayıp sessiz kalma yoluyla hak kaybı olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne 12.445,60 TL’nin dava tarihinden itibaren avans fazi ile davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.

Kararı, tarafların vekilleri temyiz etmiştir.

Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davacı ile dava dışı kişi arasındaki ilişkinin 1996 yılına kadar dayandığı, 1998 yılından bu yana davaya konu eserin ve bununla birlikte birçok eserin basımını birlikte gerçekleştirdikleri, davacı ve dava dışı kişinin davaya konu eseri meydana getiren yazarları bulup biraraya getirdiği ve eserde editör olarak kendi isimlerinin yer aldığı, eserden kaynaklı telif haklarını da birlikte kullandıkları, 2002 yılında dava dışı … ve davacının eşi …’in birlikte davalı şirketi kurdukları, davacının da bu şirkete 2004 yılında ortak olduğu, şirketin kurulmasıyla birlikte davaya konu eserin basımının da davalı şirket tarafından yapılmaya başlandığı, eserin 8., 9. ve 10. basısının davalı şirket tarafından gerçekleştirildiği, gerçekleştirilen basılar sebebiyle davacı ve dava dışı kişiye telif bedeli adı altında herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacı  ve eşinin toplam 2.360.000,00 TL bedel karşılığı hisselerini davalıya devrederek şirket ortaklığından 07.04.2005 tarihi itibariyle ayrıldıkları, devir esnasında hisse devir sözleşmesi ile davacının sözleşmedeki şartlar yerine getirildiği sürece, sözleşme imza tarihi itibariyle 2 yıl boyunca kitap haricinde Tıpta Uzmanlık Sınavı konusunda direkt yada dolaylı ticari iş yapmayacağını taahhüt ettiği, söz konusu yasağın bir nevi rekabet yasağı sözleşmesi mahiyetinde olduğu, sonrasında eserin 2006 yılında 11. basısı ve 2008 yılında 12. basısının yine davalı şirket tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.

Davacının, söz konusu eylemleri bilmesine ve eserin yeni baskılardan haberdar olmasına rağmen, işbu davanın açılış tarihi olan 2012 yılına kadar sessiz kaldığı, davalıya bir ihtar göndermediği gibi herhangi bir hak talebinde de bulunmadığı, bu kadar uzun süre sessiz kaldıktan ve karşı tarafta artık dava açılmayacağına dair güven oluşturduktan sonra işbu davayı açarak eser sahipliğine dayalı telif haklarını talep etmesinin Türk Medeni Kanunu 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olduğu gözetildiğinde davacının sessiz kalma suretiyle hak kaybına uğradığının kabulüyle davanın reddi yönünde hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

Ayrıca, kabule göre de; Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 10/4. maddesinde yer alan“ Birden fazla kimsenin iştiraki ile vücuda getirilen eser, ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa bir sözleşmede veya hizmet şartlarında veya eser meydana getirildiğinde yürürlükte olan herhangi bir yasada aksi öngörülmediği takdirde birlikte eser üzerindeki haklar eser sahiplerini bir araya getiren gerçek veya tüzel kişi tarafından kullanılır” hükmü uyarınca, her ne kadar davacı ve dava dışı kişinin eserden doğan hakları kullanma yetkileri var ise de, mali hakların da bu hakları kullanan kişilere ait olduğu sonucuna varılamaz.

Bu nedenle, her bir eser yönünden mali hakların hangi tarihte kime devredildiği, eserin sonraki basılarında eserde işleme yoluyla genişletme yapılıp yapılmadığı, yeni eklenen veya çıkarılan yazarlar ve eserler olup olmadığı tespit edilmeksizin ve bunlardan doğan hakların eserlerin yazarları tarafından kime devredildiği hususu dahi tartışılmaksızın, yazılı gerekçelerle davacının davaya konu eser üzerinde ½ telif hakkına sahip olduğu sonucuna varılarak hüküm kurulması da doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.


Sessiz Kalma Yoluyla Hak Kaybı 456

Marka Sessiz Kalma Şartları

Unvan Sessiz Kalma 6803

Article Categories:
FSEK

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir