Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Nis 21, 2020
57 Views

Hakaret, Yer Sağlayıcının Sorumluluğu, Uyar Kaldır

Written by

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2019/5303 K. 2020/629 T. 21.1.2020

 Somut olayda, davacıların dava açılmadan önce davalı yer sağlayıcıya ihtarname çektiği, içeriğin kaldırılmaması üzerine yetkili sulh ceza mahkemesine başvurularak kaldırılmasının temin edildiği sabittir.

Bu durumda mahkemece, davacılar tarafından gönderilen ihtarın usule aykırı olduğu gerekçesiyle sorumluluk doğurmayacağı yorumu doğru değildir.

Mahkemece, davacının tazminat ve diğer talepleri yönünden, haksız rekabet niteliğinde olan ve davalıya ulaşan ihtarnamelerde belirtilen dava konusu ifadelerin, ihtarnamelerde verilen sürelerin hitamı ile yayımdan kaldırıldığı tarih arasında yayımda kalma süresi de nazara alınarak bir değerlendirme yapılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi yerinde olmamış; bozmayı gerektirmiştir.


Dava, davalıların “www.aktifkulis.com.tr” adlı internet sitesinde, davacı şirketler aleyhine yayımlanan ifadelerin, hukuka aykırılığının tespiti, haksız rekabet ve haksız saldırıların men’i, siteye erişimin engellenmesi, manevi tazminat ve hükmün ilanı istemine ilişkin olup, mahkemece davalı …’in içerik değil yer sağlayıcı olduğu, 5651 Sayılı Kanun gereği yer sağlayıcının, sağladığı internet adresi üzerinden yapılan yayımlarla ilgili sorumlu tutulabilmesi için usulüne uygun ihtarın bulunmadığı gerekçesiyle, anılan davalı bakımından davanın reddine karar verilmiştir.

5651 Sayılı Kanun’un 5. maddesinin 2. fıkrasına göre yer sağlayıcının, internet ortamındaki hukuka aykırı içeriği, anılan Kanunun 8 ve 9. maddesine göre haberdar edilmesi halinde yayından çıkarma yükümlülüğü bulunmaktadır. Aynı Kanunun 9. maddesinde ise internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakkı ihlali olduğunu iddia eden kişilerin, öncelikle içerik sağlayıcısına başvurarak içeriğin yayından çıkarılmasını istemesi gerektiği, ona ulaşılamaması halinde yer sağlayıcıya bildirilerek talepte bulunabileceği öngörülmüştür.

TTK’nın 56/1 maddesi gereğince haksız rekabete ilişkin davalarda, zarar tazmini dışındaki istemlerde eylemi gerçekleştirenin kusuru aranmaz. Ancak bu durum fiili bizzat gerçekleştiren için geçerlidir. Nitekim, HGK’nın 2013/11-1138 E, 2014/6 K sayılı kararında, internet üzerinden yapılan haksız rekabet eyleminde içeriği kontrol yükümlülüğü bulunmayan yer sağlayıcının, haksız fiile iştirak eden sıfatında olabileceği ve sorumluluğunun ancak hukuka aykırı yayının kendisine bildirilmesi ya da bunu bilecek durumda olduğunun ispatıyla mümkün olduğu vurgulanmıştır. Dairemiz yerleşik uygulamalarında da “uyar kaldır” olarak anılan bu kural yer sağlayıcıyı ihtar ile hukuka aykırı içeriği kaldırtma, aksi halde sorumluluk yükleme biçiminde açıklanmıştır. Özetle, yer sağlayıcının tazminat sorumluluğu için sıralı bir ihtar prosedürü gerekmeyip haberdar edilmiş olması yeterlidir.

Somut olayda, davacıların dava açılmadan önce davalı yer sağlayıcıya  ihtarnamelerinin ulaştığı, içeriğin kaldırılmaması üzerine yetkili sulh ceza mahkemesine başvurularak kaldırılmasının temin edildiği sabittir. Bu durumda mahkemece, davacılar tarafından gönderilen ihtarın usule aykırı olduğu gerekçesiyle sorumluluk doğurmayacağı yorumu doğru değildir.

Mahkemece, davacının tazminat ve diğer talepleri yönünden, haksız rekabet niteliğinde olan ve davalıya ulaşan ihtarnamelerde belirtilen dava konusu ifadelerin, ihtarnamelerde verilen sürelerin hitamı ile yayımdan kaldırıldığı tarih arasında yayımda kalma süresi de nazara alınarak bir değerlendirme yapılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi yerinde olmamış; bozmayı gerektirmiştir.


 

Article Categories:
İnternet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir