Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

May 18, 2020
729 Views

Tasarım Sahibinin Bir Yıldan Önceki Kullanımı

Written by

İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıya ait 2014/08274-1 sıra numaralı tasarımın, kafası olmayan, elleri arkada birleştirilmiş atletik vücuda sahip bir vitrin mankenine ilişkin olduğu, davacı tarafından sunulan ve başvuru tarihinden önce kamuya sunulduğu gözlemlenen ürünler karşısında, belirlenen benzerlikler sebebiyle yeni olmadığı, yine ortak özelliklere ağırlık verildiğinde, bir an için tasarımlar arasında farklılık bulunduğu kabul edilecek olsa dahi, bu farklılıkların, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde farklı bir genel izlenim yaratmaya yeterli olmaması sebebiyle de ayırt edici nitelik koşulunu sağlamadığı, mutlak yenilik ilkesi gereği, bir tasarım kamuya sunulmadığı müddetçe yeni sayılacak, kamuya açıklanmasıyla beraber yenilik vasfını yitireceği, davaya konu tasarım başvurusu tarihinin 03.12.2014 olduğu, 554 Sayılı KHK md.8’de ifadesini bulan kamuya sunma periyodu ve yeniliğin etkilenmeyeceği tarihin 03.12.2013’e tekabül ettiği, tasarım başvurusu sahibine ait karşı görüş dilekçesinde, bu ürünlerin Eylül 2013’te üçüncü bir firmaya satıldığı ve bu anlamda kamuyu sunulduğu belirtildiğine göre, madde 8’de ifadesini bulan on iki aylık periyodun geçtiği ve bizzat tasarım başvurusu sahibinin kullanımları nedeniyle de davaya konu edilen tasarımın yenilik niteliğinin ortadan kalktığı gerekçesi ile davanın kabulüne, TPMK’nın 2015/T-719 Sayılı YİDK kararının iptaline, 2014/08274-1 sıra numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir(YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2019/2822 K. 2020/796 T. 3.2.2020).

Davacı vekili, davalı şahısça yapılan, 2014 08274-1 Sayılı vitrin mankeni tasarımına, müvekkili şirketçe yapılan itirazın nihai olarak TPMK YİDK tarafından reddedildiğini, oysa söz konusu tasarımın müvekkilinin mağazalarında uzun yıllardır kullanılmakta olduğunu, “elleri arkadan birleştirilmiş manken” tasarımının, taklit edilmesiyle oluşturulduğunu ve bu nedenle de yenilik ve ayırt edicilik niteliklerinden yoksun bulunduğunu, “elleri arkada birleştirilmiş manken” tasarımları arasındaki benzerliklerin, basit – sıradan benzerliklerin çok ötesinde olduğunu, söz konusu tasarım başvurusunun kötü niyetle yapıldığını ileri sürerek, davaya konu YİDK kararının iptalini ve başvuruya konu tasarımın hükümsüz kılınmasını istemiştir.

Davalı  vekili, müvekkilinin, uzun yıllardır vitrin mankenlerinin tasarımı, üretimi ve pazarlaması işi ile uğraşmakta olduğunu, bu kapsamda müvekkili adına kayıtlı bir sürü patent ve endüstriyel tasarımın bulunduğunu, dava konusu tasarımın da 03.12.2014 tarihinde 2014/08274 tescil numarası ile tescil edildiğini, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacı şirketin dava konusu tasarım üzerinde yasal-korunabilir hiçbir hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalıya ait 2014/08274-1 sıra numaralı tasarımın, kafası olmayan, elleri arkada birleştirilmiş atletik vücuda sahip bir vitrin mankenine ilişkin olduğu, davacı tarafından sunulan ve başvuru tarihinden önce kamuya sunulduğu gözlemlenen ürünler karşısında, belirlenen benzerlikler sebebiyle yeni olmadığı, yine ortak özelliklere ağırlık verildiğinde, bir an için tasarımlar arasında farklılık bulunduğu kabul edilecek olsa dahi, bu farklılıkların, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde farklı bir genel izlenim yaratmaya yeterli olmaması sebebiyle de ayırt edici nitelik koşulunu sağlamadığı, mutlak yenilik ilkesi gereği, bir tasarım kamuya sunulmadığı müddetçe yeni sayılacak, kamuya açıklanmasıyla beraber yenilik vasfını yitireceği, davaya konu tasarım başvurusu tarihinin 03.12.2014 olduğu, 554 Sayılı KHK md.8’de ifadesini bulan kamuya sunma periyodu ve yeniliğin etkilenmeyeceği tarihin 03.12.2013’e tekabül ettiği, tasarım başvurusu sahibine ait karşı görüş dilekçesinde, bu ürünlerin Eylül 2013’te üçüncü bir firmaya satıldığı ve bu anlamda kamuyu sunulduğu belirtildiğine göre, madde 8’de ifadesini bulan on iki aylık periyodun geçtiği ve bizzat tasarım başvurusu sahibinin kullanımları nedeniyle de davaya konu edilen tasarımın yenilik niteliğinin ortadan kalktığı gerekçesi ile davanın kabulüne, TPMK’nın 2015/T-719 Sayılı YİDK kararının iptaline, 2014/08274-1 sıra numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.

Karara karşı davalı kurum vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Kararı, davalı kurum vekili temyiz etmiştir.

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.


Tasarım Davaları ve Tasarım Avukatı

Bardak Tasarımları Arasındaki Benzerlik, Bilgilenmiş Kullanıcı 6165

Tasarım Tescili, Yayın ve İtiraz

Article Categories:
Tasarım

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir