Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Haz 16, 2020
687 Views

Markaların Ayırt Edilemeyecek Derecede Benzerliğinden Ret Husumet

Written by
banner

Markaların ayniyeti veya ayırt edilemeyecek kadar benzerliği davalarında, redde mesnet marka sahibinin herhangi bir dahli olmadan marka başvurusu Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından re’sen reddedilmiş olduğundan aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer bulunan marka sahibine  husumet yöneltilemez. Yöneltilmesi durumunda ayniyet veya ayırt edilemeyecek derecede benzer bulunan marka sahibi açısından dava   pasif husumet yokluğundan reddedilir.


YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2019/2166 K. 2020/168 T. 8.1.2020

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; itiraza dayanak markanın “brg+şekil” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 05, 24, 25, 27, 35. sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, 2004/44576 Sayılı markanın genel olarak mal belirtmeden perakendecilik hizmeti için tescilli bulunduğu, buna göre taraf markalarının kapsamlarındaki mal ve hizmetler arasında 556 Sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi anlamında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olmadığı, işaretler arasında bu anlamda bir benzerlik olsa da 556 Sayılı KHK’nın 7/1-b maddesindeki şartların somut olayda bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, YİDK’in 2016-M-10135 Sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.

Karara karşı davacı vekili ile davalı TPMK vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuşlardır.

Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafça marka tescil başvurusunun 556 Sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca reddine ilişkin YİDK kararının iptali istemi ile açılan işbu davada, davacının marka tescil başvurusunun reddine dayanak gösterilen markanın sahibi olan şirkete de husumet yöneltilmişse de 556 Sayılı KHK.’nın 7/1-b maddesine dayanan bu türden davalarda, redde mesnet marka sahibine husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığı, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasında da husumet kamu düzenine ilişkin olup, HMK’nın 355. maddesi uyarınca re’sen gözetilmesi gerektiğinden, davalı şirket hakkındaki birleşen davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken davalı şirket yönünden de işin esasına girilmesi doğru olmamış yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden davalı TPMK vekilinin sair istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine ve davacı vekili ile davalı TPMK vekilinin istinaf itirazlarının kabulüyle HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl davanın kabulüyle TPMK YİDK’in 2016-M-10135 Sayılı kararının iptaline, davacının markanın tescili talebinin reddiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.


Marka Tescilinde Mutlak ve Nisbi Ret Değerlendirmesi

Aynı veya Ayırt Ediciliği Bulunmayan Markaların İstisnası: Muvafakatname

Aynı veya Ayırt Edilemeyecek Derecede Benzer Markalar

Article Categories:
Marka

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir