Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Eki 6, 2020
558 Views

Sözleşme Süresi Yenilendikten Sonra Kiralanan Yerin Terki

Written by

Kira sözleşmesi yenilendikten sonra sözleşme süresi dolmadan kiralanan yeri terk eden kiracı kiralanan yerin tekrar kira alınabileceği makul süreyi kapsayan kira borcundan sorumludur. Bu borcun miktarı uzman bilirkişilerden alınacak raporla tespit edilmelidir.

Yargıtay 3. HD. E.2017/1640 K.2017/1870 T.22.02.2017


Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 01.10.2009 tarihli sözleşme gereği kiracısı olduğunu, sözleşmenin her yıl 1 Ekim tarihinde yenilendiğini, davalının buna rağmen Ocak 2015 tarihinde evi tahliye ettiğini, ayrıca taşınmazın hasarlı ve eksik teslim edildiğini, … 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/46 D. İş sayılı dosyasında yapılan tespite göre 4.614,00 TL noksanlık ve hasar bulunduğunu, ayrıca tespit nedeniyle 648,00 TL masraf yaptığını, evin boş kaldığı Şubat 2015 ayının kirası ve aidatı olarak 1.100,00 TL, Mart 2015 ayının kirası ve aidatı 1.100,00 TL olmak üzere toplam 2.200,00 TL kira alacaklarının olduğunu, toplam 7.362,80
TL alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın tahliye edileceğini süresinde kiraya verene bildirdiğini, … 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/46 D. İş sayılı dosyasında yapılan tespit raporunun taraflar arasında yapılan sözleşmeye uygun olmadığını, sözleşmede kiralanan daire boşaltılırken boya veya sistire yapılacağına dair bir madde bulunmadığını savunarak
davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davalı kiracı tarafından erken tahliye edilen mecurda 4.614,00 TL hasar bedeli olduğu, 2015 yılı Şubat, Mart aylarına ait 1.000,00 TL’den 2.000,00 TL kira, 50,00 TL’den 100,00 TL aidat borcu olduğu, davalı tarafından dava konusu kiralanan ve aidatların ödendiğine dair süresi içinde ve duruşmada belge sunamadığı anlaşılmakla 4.614,00 TL hasar, 2.000,00 TL iki aylık kira ve 100,00 TL iki aylık aidat olmak üzere toplam 7.362,28 TL davacının alacağı olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davada dayanılan 01/10/2009 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
TBK’nın 347. maddesi gereğince konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracının belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmaması halinde sözleşmenin aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılacağı düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki kira sözleşmesi yeni dönem başlangıcı olan 01.10.2014 tarihinden en az onbeş gün önce kiracı tarafından bildirimde
bulunulmadığından yenilenerek 01.10.2015 tarihine kadar uzamıştır. Ancak, kira sözleşmesi yenilendikten sonra davalının yenilenen kira sözleşmesinin süresi dolmadan kiralananı erken tahliye ettiği anlaşılmaktadır.
Türk Borçlar Kanununun 325.maddesi hükmüne göre kiracı, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde, kira sözleşmesinden doğan borçları kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Makul sürenin tespiti bilirkişi incelemesini gerektirmekte olup, tek yanlı yapılan ve itiraza uğrayan delil tespitine ilişkin bilirkişi raporu hükme esas alınamaz.
O halde Mahkemece yapılacak iş, tarafların anlaştıkları tahliye tarihi tespit edilerek dava konusu kiralanan taşınmazın aynı koşullarla ne kadar süre içinde kiraya verilebileceği hususunda gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak, bu mümkün olmaz ise uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle belirlenen süre (makul süre) kadar kira parasına hükmedilmesidir.

Article Categories:
Kira

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir