Ara 17, 2020
1115 Görüntüleme
Fahriye Abla; Yazılı Eser Sahibinin Kişilik Haklarına Saldırı 11-283 için yorumlar kapalı

Fahriye Abla; Yazılı Eser Sahibinin Kişilik Haklarına Saldırı 11-283

Yazan
banner

Yargıtay HGK. T.01.05.2002, E. 2002/11-283, K. 2002/340

Davacı, şiirin okunma tarzı ve şiiri canlandıran Sibel’in davranışlarının eser sahibinin kişilik haklarına tecavüz ettiğini ileri sürerek manevi tazminat talep etmiştir. Dosyada mevcut kaset çözümü ve bilirkişinin 26.3.1999 tarihli raporunda şairin adından programda övgüyle bahsedilip, eser sahibi ve esere yönelik küçük düşürücü söz, şöhret ve itibarını zedeleyici tavrın bulunmadığı anlaşıldığından yukarıda anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu ve B.K.49. maddesinde yazılı eser sahibinin kişilik haklarına saldırı söz konusu olmadığından direnme kararının, bu gerekçelerle bozulması gerekir.


Fahriye Abla şiirinin yazarı Ahmet Muhip’in müvekkilesinin eşi olduğunu, bu şiirle ilgili her türlü hakkın müvekkilesine ait olduğunu, 19 Nisan 1998 akşamı davalıya ait televizyonda yayınlanan Savaş yönetimindeki A Takımı isimli programda şiirin izin alınmadan Sibel tarafından canlandırıldığını, sergilenen ve gösterilen oyun ve sahnelerdeki davranışlar, kullanılan sözler, kılık ve kıyafetlerin şairin ruhuna ve şöhretine gölge düşürdüğünü, bu durumun müvekkilesinin kişilik haklarını zedelediğini, büyük ölçüde üzülmesine neden olduğunu belirterek, izin alınma alınmadan eserin yayınlanmasının mali haklarına tecavüz oluşturduğunu, 5846 sayılı Yasa’nın 68. madde uyarınca 1.000.000.000 TL maddi, kişilik haklarına saldırı nedeniyle 2.000.000.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Mahkemece, davacının mali haklarına tecavüz nedeniyle FSEK 68. madde uyarınca 1.000.000.000 TL maddi ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle 1.000.000.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş olup maddi tazminatın tahsiline ilişkin hüküm kesinleşmiştir. Uyuşmazlığın istenen manevi tazminatın mahiyeti üzerinde yoğunlaştığı anlaşılmaktadır.

FSEK, eser sahibinin kişiliği ile yakından ilgili haklar tanımış, bunları “manevi haklar” diye adlandırmıştır (FSEK 14-16). Bunlar eserin umuma arz yetkisi (md. 14), adın belirtilmesi yetkisi (md.15), eserde değişiklik yapılmasını menetmek yetkisi (md.16), eser sahibinin zilyed ve malike karşı hakları (md.17).

Yukarıda anılan manevi hakları tecavüze uğrayan eser sahibi veya Yasa’nın 19. maddesinde sayılı kişiler FSEK 70/1. maddesi uyarınca manevi tazminat davası açabilirler. Dava açılabilmesi için eser sahibine ait manevi hakların ihlal edilmesi yeterli olup karşı tarafın kusuru aranmaz. Manevi hakka hangi halde tecavüz bulunduğu FSEK 67. maddede gösterilmiştir. Yargıtay plak üzerine eser sahibinin adının yazılmaması, bir müzik eserinin başkasına aitmiş gibi gösterip plağa alınması hallerin eser sahibinin manevi haklarının ihlali olarak görmüştür.

Eser sahibinin manevi haklarının ihlali yanında, eserin icrası ve başka yolla yayınlanması eser sahibinin manevi hakları yanında onun kişilik haklarını da ihlal etmiş olabilir. Bu hususlar Yargıtay Hukuk Bölümü İçtihadı Birleştirme Kurulunun 18.02.1981 gün ve 1980/1 esas, 1981/2 karar sayılı kararında geniş şekilde vurgulanmıştır. “Eser sahibinin eseri üzerindeki manevi haklarının ihlali halinde istenebilecek manevi tazminata ilişkin düzenlemeler Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda yer alırken ve şahsi menfaatlerin ihlali halinde istenebilecek manevi tazminat B.K.49 maddesine bırakılmıştır.

Genel olarak şahsi menfaatlerin ihlal edilip edilmediği kişilik hukukuna ait hükümlere göre tayin olunacak bir husustur” (Bkz. Fikri Mülkiyet Hukuku, Prof. Dr. Ünal Tekinalp, İst. 1999 Sh.312, no: 94 vd., Prof. Dr. Şafak N.Erel, Türk Fikir ve Sanat Hukuku, Yenilenmiş İkinci Baskı Ank. 1998 sh. 304, 305 vd.).

Somut olayda davacı, şiirin okunma tarzı ve şiiri canlandıran Sibel’in davranışlarının eser sahibinin kişilik haklarına tecavüz ettiğini ileri sürerek manevi tazminat talep etmiştir. Dosyada mevcut kaset çözümü ve bilirkişinin 26.3.1999 tarihli raporunda şairin adından programda övgüyle bahsedilip, eser sahibi ve esere yönelik küçük düşürücü söz, şöhret ve itibarını zedeleyici tavrın bulunmadığı anlaşıldığından yukarıda anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu ve B.K.49. maddesinde yazılı eser sahibinin kişilik haklarına saldırı söz konusu olmadığından direnme kararının, bu gerekçelerle bozulması gerekir.

fsek dava fsek dava, fsek ihlal fsek ihlal, fsek avukat fsek avukat,  fsek ankara avukat fsek ankara avukat,  fsek ankara dava fsek ankara davaTerimi kaldır: telif dav telif dava, telif avukat telif avukat,  telif ankara dava telif ankara dava,  telif ankara avukat telif ankara avukat, telif hak ihlal telif hak ihlal, telif tecavüz telif tecavüz, telif tecavüz dava telif tecavüz dava,  telif tecavüz avukat telif tecavüz avukat,  eser hakkı ihlali eser hakkı ihlali,  eser hakkı dava eser hakkı dava, eser manevi hak eser manevi hak,  eser maddi hak eser maddi hak

Yazı Kategorileri:
FSEK

Hukuk büromuz, Türkiye’de İstanbul ve Ankara, İngiltere’de ise Londra merkezli ofisleri ile müvekkillerine ticaretin, iş hayatının ve devletle ilgili tüm yasal süreçlerin merkezi noktasında hizmet sunmaktadır. Ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku gibi uzmanlık alanlarımızda, Türkiye’nin önde gelen şehirlerinde çözüm odaklı destek verirken, İngiltere’de yatırım yapmak isteyen bireyler ve kurumlar için şirket kuruluşu, vize başvuruları, bireysel ve kurumsal göçmenlik işlemleri alanlarında etkin çözümler sunuyoruz. Uluslararası ticaret hukuku, fikri mülkiyet hukuku ve uluslararası vergi hukuku gibi yüksek bilgi birikimi gerektiren alanlarda uzmanlaşmış olan hukuk büromuz, müvekkillerine uzun vadeli stratejik çözümler sunmak amacıyla global iş yapış biçimlerini ve yerel mevzuatları etkin bir şekilde birleştirir. Her müvekkilimize özel olarak geliştirdiğimiz yaklaşımla, onların hedeflerine ulaşmalarını sağlayacak esnek ve pratik çözümler üretmeyi taahhüt ediyoruz.

Yoruma Kapalı