Ara 22, 2020
534 Görüntüleme
Başkasının Günlüklerine Dayanan Kitap 10191 için yorumlar kapalı

Başkasının Günlüklerine Dayanan Kitap 10191

Yazan
banner

Davaya konu romanı okuyan ve davacıyı tanıyan kişilerin romanda Mişon olarak adı geçen kişinin davacı olduğu kanaatine vardıkları gözönüne alındığında matufiyet unsurunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Bu itibarla, mahkemece, bu hususlar gözetilerek, romanda bahsedilen kişinin davacı ile ilgisinin bulunduğunun kabulü ile romanda yazılan hususların davacının kişilik haklarına saldırı olup olmadığının belirlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi…


Yargıtay 11. HD. T. 20.09.2011, E. 2011/10191, K. 2011/10603

Dava, davalı Ferhan’ın davacıya ait günlüklerden yararlanarak davacının hayatını roman olarak yazdığı ve bu romanda davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasına dayalı tecavüzün men’i ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davaya konu romanın davacıya ait anılardan esinlenerek yazıldığının ispat edilemediği, kaldı ki bu anıların eser niteliğinde bulunmadığı, bu nedenle  FSEK kapsamında korunamayacağı, davacının herkes tarafından tanınan bir kişi olmaması nedeniyle romanı okuyan herkesçe davacı olduğunun bilinmediği gerekçesiyle, yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir.

Ancak, davacı taraf davaya konu “Zaman Geriye Dönmez” isimli romanda, oturduğu evin konumu, evin alt katında bulunan bakkal ve terzi ile babasının adı ve yaşadığı bir kısım olayların anlatıldığını, kendisinin kullandığı (Mişon) müstear adın romanda aynen yer aldığını, romanda kendisinin cinsel yaşantısına ilişkin yanlış bilgiler verildiğini, paranoyak, şiddet yanlısı ve cinsel sapmaları olan biri gibi tanıtıldığını, bunun kişilik haklarına tecavüz olduğunu da ileri sürmüş, davacı tanıkları da romanda bahsedilen kişinin davacı olduğunu, ona ait özel bilgilerin açıklandığını beyan etmişlerdir.

Bu durumda, davaya konu romanı okuyan ve davacıyı tanıyan kişilerin romanda Mişon olarak adı geçen kişinin davacı olduğu kanaatine vardıkları gözönüne alındığında matufiyet unsurunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Bu itibarla, mahkemece, bu hususlar gözetilerek, romanda bahsedilen kişinin davacı ile ilgisinin bulunduğunun kabulü ile romanda yazılan hususların davacının kişilik haklarına saldırı olup olmadığının belirlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

Fahriye Abla; Yazılı Eser Sahibinin Kişilik Haklarına Saldırı

İnstagram Paylaşımları, Marka İhlali, Tüzel Kişiliğin Kişilik Haklarının İhlali

Basın Yoluyla Kişilik Haklarına Saldırı, Haberin Objektif Olması


kişilik haklarına saldırı kişilik haklarına saldırı, telif dava telif dava,  telif ankara dava telif ankara dava,  telif avukat telif avukat,  fsek avukat fsek avukat,  fsek dava fsek dava,  telif hakkı ihlali telif hakkı ihlali, telif tecavüz telif tecavüz,  telif ankara tecavüz telif ankara tecavüz, fsek ankara avukat fsek ankara avukat, fsek avukatı fsek avukatı

 


Hukuk büromuz, Türkiye’de İstanbul ve Ankara, İngiltere’de ise Londra merkezli ofisleri ile müvekkillerine ticaretin, iş hayatının ve devletle ilgili tüm yasal süreçlerin merkezi noktasında hizmet sunmaktadır. Ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku gibi uzmanlık alanlarımızda, Türkiye’nin önde gelen şehirlerinde çözüm odaklı destek verirken, İngiltere’de yatırım yapmak isteyen bireyler ve kurumlar için şirket kuruluşu, vize başvuruları, bireysel ve kurumsal göçmenlik işlemleri alanlarında etkin çözümler sunuyoruz. Uluslararası ticaret hukuku, fikri mülkiyet hukuku ve uluslararası vergi hukuku gibi yüksek bilgi birikimi gerektiren alanlarda uzmanlaşmış olan hukuk büromuz, müvekkillerine uzun vadeli stratejik çözümler sunmak amacıyla global iş yapış biçimlerini ve yerel mevzuatları etkin bir şekilde birleştirir. Her müvekkilimize özel olarak geliştirdiğimiz yaklaşımla, onların hedeflerine ulaşmalarını sağlayacak esnek ve pratik çözümler üretmeyi taahhüt ediyoruz.

Yoruma Kapalı