“PALAZ ET MAMÜLLERİ” ibareli marka tescil belgesinin sahibi olduğu, bu markanın 40.sınıf hizmetleri içermediği, davacının kendisinin önceki markası ile daha önceki tarihlerde tescil edilmiş ve iltibas yaratmadan eş zamanlı olarak kullanılmış markalarla aralarında kullanımla tesis olunmuş bir ayırt edicilik ve bağımsızlık bulunmadığı, başvurunun, davacının kendi işletmesi ile özdeşleşmiş asli unsurlarını içeren, işletmesel köken itibariyle önceki tescilli markası ile bağlantılı olduğu mesajını açık biçimde veren, önceki markaların serisi olarak algılanmasında tereddüt bulunmayan, tüketici nezdinde bıraktığı ayırt edici izlenimi koruyan, asli unsur yanında bazı ekler de içeren, davalının markasından bağımsızlaşmış, yeni ve seri bir marka olduğundan bahsedilebilmesinin olanaksız olduğu, davacının yargılama konusu son başvurusunun konusu olan işaretin, seri markaların tescil edilebileceğine ilişkin yargısal kararla ortaya konulan ilkeden yararlanması mümkün olmayacağı gerekçeleriyle YİDK kararın iptali istemine dair davanın reddine karar verilmiştir.
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2020/1073 K. 2020/4703 T. 3.11.2020
Davacı vekili, ticaret unvanının ayırıcı unsuru PALAZ olan, TPMK nezdinde “PALAZ ET MAMÜLLERİ+ŞEKİL” ibareli 5, 29, 31 ve 43.sınıf ürün ve hizmetleri içeren 30.10.2003/29065 Sayılı markası tescilli bulunan, anılan işareti 1968 yılından buyana kullanan müvekkilinin 25.01.2013 tarihinde “PALAZ ET MAMÜLLERİ+ŞEKİL” ibareli 40.sınıf ürünleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2013/7405 başvuru numarası ile Resmî Marka Bülteni’nde yayımlandığını, davalının İBRAHİM PALAZ+ŞEKİL ibareli 40.sınıf ürünleri de içeren 15.06.2011/50602 Sayılı markasına dayanarak başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduğunu, itirazın Markalar Dairesi tarafından reddedildiğini, davalının başvurunun tümden reddi için yeniden itirazda bulunduğunu, itirazı inceleyen YİDK’nın 2014/M-13027 Sayılı kararıyla davalı muterizin itirazını kabul ederek müvekkili başvurusunu reddettiğini, başvuru konusu işaret üzerinde önceye dayalı gerçek hak sahipliğinin müvekkiline ait olduğunu, davalı markasının müvekkilinin ilk marka tescilinden yıllar sonra yapılmış olduğunu, müvekkilinin iyi bilinen “PALAZ” ibareli marka ve ticaret unvanının sahibi olduğunu, başvurunun seri marka niteliğinde olduğunu, müvekkilinin kazanılmış hakkı bulunduğunu ifade ederek, YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPMK vekili savunmasında özetle; anlamsal, görsel ve sescil olarak başvuru konusu PALAZ ET MAMÜLLERİ+ŞEKİL ibareli işaret ile redde mesnet “İBRAHİM PALAZ+ŞEKİL” ibareli markaların bıraktığı genel izlenimin aynı olduğunu, zira her birinde “PALAZ” ibaresinin göze çarptığını, kapsamlarındaki 40. sınıf hizmetlerin de aynı tür olduğunu, iltibas doğmasının kaçınılmaz olduğunu, başvuru konusu işaretle davalı markalarının aynı genel izlenimi bıraktığını, diğer unsurların yeteri derecede farklılık yaratmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı İ. PALAZ ve Et Ürünleri Hayv. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili davalının ve kardeşlerinin soyadlarının “Palaz”, işletmenin ticari unvanının da “İbrahim Palaz Et Ürünleri Ltd. Şti.” olduğunu ve kullanımın 556 Sayılı KHK kapsamında kaldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının “PALAZ ET MAMÜLLERİ” ibareli marka tescil belgesinin sahibi olduğu, bu markanın 40.sınıf hizmetleri içermediği, davacının kendisinin önceki markası ile daha önceki tarihlerde tescil edilmiş ve iltibas yaratmadan eş zamanlı olarak kullanılmış markalarla aralarında kullanımla tesis olunmuş bir ayırt edicilik ve bağımsızlık bulunmadığı, başvurunun, davacının kendi işletmesi ile özdeşleşmiş asli unsurlarını içeren, işletmesel köken itibariyle önceki tescilli markası ile bağlantılı olduğu mesajını açık biçimde veren, önceki markaların serisi olarak algılanmasında tereddüt bulunmayan, tüketici nezdinde bıraktığı ayırt edici izlenimi koruyan, asli unsur yanında bazı ekler de içeren, davalının markasından bağımsızlaşmış, yeni ve seri bir marka olduğundan bahsedilebilmesinin olanaksız olduğu, davacının yargılama konusu son başvurusunun konusu olan işaretin, seri markaların tescil edilebileceğine ilişkin yargısal kararla ortaya konulan ilkeden yararlanması mümkün olmayacağı gerekçeleriyle YİDK kararın iptali istemine dair davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
I-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
(II-) Davalı şirketin avukatla temsil edilmiş olmasına rağmen mahkemece davanın reddi nedeniyle sadece davalı TPMK yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp, kararın bu nedenle temyiz eden davalı şirket yararına bozulmasına karar vermek gerekiyor ise de; kanuna aykırı olan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
marka dava marka dava marka ankara dava marka ankara dava marka ankar avukat marka ankar avukat marka yidk marka yidk marka türk patent marka türk patent marka tescili marka tescili marka kötü niyet marka kötü niyet marka ihlali marka ihlali marka tecavüzü marka tecavüzü marka gerçek hak sahibi marka gerçek hak sahibi marka itiraz marka itiraz marka hukuku marka hukuku marka ankara avukat marka ankara avukat marka avukat marka avukat marka tazminat marka tazminat