Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Mar 10, 2021
592 Views

Şufalı Pay, Kıymet Değişikliği

Written by

Şufalı pay davalıya 11.09.1996 tarihinde 50.000.000.-TL bedelle satılmış, dava ise 10.07.2000 tarihinde ikame edilmiştir. Şufa bedelinin satıcı ile davalı arasındaki anlaşmada kararlaştırılan bedel olması gerekeceğine dair yasada bir açıklık yoktur. Bu nedenle objektif olayların yarattığı kıymet değişikliklerinin satıştan uzunca bir süre geçtikten sonra açılan şufa davalarında, davayı açan paydaşın ödeme borcuna yansıtılması gerekir. Davacı paydaşın ekonomik ve objektif nedenlerle değişmiş yeni bedeli ödemeksizin, tapuda gösterilen bedelden payın tescilini istemesi Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen objektif iyi niyet kuralıyla bağdaşmaz. 08.11.1991 gün 1990/4-1991/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nda da iyi niyet iddiasının hukukî mahiyeti itibariyle defi değil, itiraz niteliğinde bulunduğu vurgulandığından, bu nitelikteki bedele yönelik iddianın yargılama sona erinceye kadar davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkündür. Açıklanan bu durum karşısında, şufa hakkının kullanıldığı tarih itibariyle şufalı payın değerinin tespit edilip bu bedelin yatırılması için davacıya süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, tapuda gösterilen satış bedelinin yatırılmasına karar verilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması icap etmiştir.


YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ E: 2003/1209 K: 2003/1295 T: 11/03/03

Dava, şufalı payın iptal ve tesciline ilişkindir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkillerinin şufalı payın ilişkin bulunduğu taşınmazda murisleri Latif Dalyan nedeniyle hissedar olduklarını, taşınmazın 2/5 payının davalıya satıldığım, açılan ortaklığın giderilmesi davası ile öğrendiklerini ileri sürerek 10.07.2000 tarihinde ikame ettiği dava ile şufalı payın iptal ve tescilini istemiştir.

Şufalı pay davalıya 11.09.1996 tarihinde 50.000.000.-TL bedelle satılmış, dava ise 10.07.2000 tarihinde ikame edilmiştir. Şufa bedelinin satıcı ile davalı arasındaki anlaşmada kararlaştırılan bedel olması gerekeceğine dair yasada bir açıklık yoktur. Bu nedenle objektif olayların yarattığı kıymet değişikliklerinin satıştan uzunca bir süre geçtikten sonra açılan şufa davalarında, davayı açan paydaşın ödeme borcuna yansıtılması gerekir.

Davacı paydaşın ekonomik ve objektif nedenlerle değişmiş yeni bedeli ödemeksizin, tapuda gösterilen bedelden payın tescilini istemesi Medeni Kanunun 2. maddesinde düzenlenen objektif iyi niyet kuralıyla bağdaşmaz.

08.11.1991 gün 1990/4-1991/3 sayılı İçtihadıBirleştirme Genel Kurulu’nda da iyi niyet iddiasının hukukî mahiyeti itibariyle defi değil, itiraz niteliğinde bulunduğu vurgulandığından, bu nitelikteki bedele yönelik iddianın yargılama sona erinceye kadar davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkündür.

Açıklanan bu durum karşısında, şufa hakkının kullanıldığı tarih itibariyle şufalı payın değerinin tespit edilip bu bedelin yatırılması için davacıya süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, tapuda gösterilen satış bedelinin yatırılmasına karar verilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması icap etmiştir.


şufa davası şufa davası şufa avukat şufa avukat şufa dava şufa dava şufa denkleştirme şufa denkleştirme  şufa satış şufa satış ortaklığın giderilmesi şufa ortaklığın giderilmesi şufa şufa ankara avukat şufa ankara avukat izalei şuyu avukat izalei şuyu avukat izalei şuyu ankara avukat izalei şuyu ankara avukat ortaklığın giderilmesi avukat ortaklığın giderilmesi avukat ortaklığın giderilmesi ankara avukat ortaklığın giderilmesi ankara avukat şufa iyi niyet şufa iyi niyet

Article Categories:
gayrımenkul

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir