Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Nis 29, 2021
827 Views

Özel Hayatın Gizliliği, Kadının Unuttuğu Telefondaki Mesajların Aleyhine Delil Olamayacağı 563

Written by

Davalı-davacı kadının evden ayrılırken eşyalarını almasına izin verilmediği, bu şekilde cep telefonunu da yanına alamadığı sabittir.

Telefonu unuttuğu varsayımında dahi telefondaki mesajların özel hayatın gizliliğini ihlal edecek şekilde kusur belirlemesinde dikkate alınması doğru görülmemiştir.

Bu nedenle davalı-davacı kadının cep telefonunda yer alan mesajlar hukuka aykırı olarak elde edilmiş delil kapsamında olup, kusur belirlemesinde dikkate alınamayacaktır.


Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/563 E. , 2021/1768 K.

Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, karşı dava, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise asıl dava, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Dosya incelendiğinde; davalı-davacı kadının evden ayrılırken eşyalarını almasına izin verilmediği, bu şekilde cep telefonunu da yanına alamadığı sabittir. Telefonu unuttuğu varsayımında dahi telefondaki mesajların özel hayatın gizliliğini ihlal edecek şekilde kusur belirlemesinde dikkate alınması doğru görülmemiştir. Bu nedenle davalı-davacı kadının cep telefonunda yer alan mesajlar hukuka aykırı olarak elde edilmiş delil kapsamında olup, kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağından davalı-davacı kadına, eşine “hanzo” diye hitap ettiği, babasının eşine “maloş” diye hitap etmesine ses çıkarmadığı vakıaları kusur olarak yüklenemez.

Ayrıca, kayınvalidesine “ Sen al oğlunu eşlik yap” şeklindeki vakıaya dilekçeler aşamasında usulüne uygun şekilde dayanılmamıştır. Bu nedenle bu vakıanın da davalı-davacı kadına kusur olarak yüklenmesi doğru değildir.

Son olarak evlilik öncesinde de var olan hastalığı gizlemek evliliğin iptalini isteme sebebi olup boşanma davalarında kusur olarak yüklenmesi mümkün değildir.

Açıklanan nedenlerle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davacı-davalı erkeğin ağır, davalı-davacı kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerekirken tarafların eşit kusurlu olduğuna karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

Yukarıdaki bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

https://hukuk.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2015/09/PINAR-%C3%87%C4%B0FT%C3%87%C4%B0.pdf

Bedduanın Boşanma Nedeni Olduğuna İlişkin Yargıtay Kararları


özel hayatın gizliliği özel hayatın gizliliği boşanma telefon mesaj boşanma telefon mesaj boşanma davası boşanma davası  boşanma avukatı boşanma avukatı anlaşmalı boşanma avukat anlaşmalı boşanma avukat anlaşmasız boşanma avukat anlaşmasız boşanma avukat boşanma ankara avukat boşanma ankara avukat boşanma dava ankara boşanma dava ankara

Article Categories:
Boşanma

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir