Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Ağu 13, 2021
982 Views

Taşıyıcının Sorumluluğunun Sınırları 2769

Written by

CMR Konvansiyonu(Uluslararası Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi)  hükümlerine göre taşıyıcı, taşıdığı emtiayı tam ve sağlam olarak alıcısına teslim ile yükümlüdür. Malların kısmen veya tamamen kaybından veya hasarından veya gecikmesinden sorumludur. Bu sorumluluk, kural olarak tam tazmin esasına değil, taşıyıcıya teslim edilen değerin iadesine yöneliktir. CMR Konvansiyonu’nda sorumluluk kapsamı, esas itibariyle 23-28. maddelerde düzenlenmiştir. Ancak, 23.5 ve 29. maddelerinde açıklanan haller, sınırlı sorumluluk kuralının istisnasını oluşturmaktadır. CMR 29. maddesi hükmüne göre, ağır kusurun varlığı halinde taşıyıcı, bu konvansiyonun taşıyıcının sorumluluğunu kaldıran, sınırlayan veya ispat yükünü diğer tarafa yükleyen hükümlerinden yararlanamayacaktır.


İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ E. 2019/2769 K. 2020/169 T. 6.2.2020

BK m. 49

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 02/10/2019 tarih 2018/4570 Esas 2019/6098 Karar sayılı ilamında; ‘

1-Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesi ilk derece mahkemesi tarafından alınan ve hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunu yeterli görmeyerek duruşma açmış ve yeni bir bilirkişiden bilirkişi raporu alarak bu raporu dayanak gösterip davacı vekilinin ve davalı  vekilinin istinaf başvurusunu HMK m. 353/1-b-1 gereği esastan reddetmiştir. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece yargılamasında görülen eksikliğin duruşma açılmak ve bilirkişi raporu alınmak suretiyle tamamlandığı anlaşıldığından, HMK m. 353/1-b-3. gereğince duruşma açılmaksızın tamamlanabilecek yargılama eksikliklerinin varlığı durumunda dahi, Bölge Adliye Mahkemesince esastan yeni bir karar verilmesinin gerekli kılınmış olduğu nazara alındığında, yargılamadaki eksikliğin duruşma açılarak giderilmesi hallerinde, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilemeyeceği, bu gibi hallerde de esastan yeni bir hüküm kurulması gerektiği kuşkusuzdur.

Aksi halde, incelenen kararda olduğu gibi, bir yandan kararın gerekçesinde yargılama eksikliğine ve bunun giderildiğine değinilirken, bir yandan da ancak ilk derece yargılamasında usul ve yasaya hiçbir aykırılık bulunmayan hallerde verilmesi gereken istinaf başvurusunun esastan reddi biçimindeki hüküm fıkrası arasında çelişki ve infazda tereddüt oluşacağı, bu durumun ise kanuna açık aykırılık nedeniyle re’sen bozma nedeni teşkil edeceği açıktır. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında bir karar tesis edilmesi gerekirken, HMK m. 353/1-b-1 kapsamında istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın öncelikle bu nedenle ve HMK m.  369/1. ve 371. maddeleri uyarınca bozulması gerekmiştir.

2-Kabule göre de; CMR Konvansiyonu hükümlerine göre taşıyıcı, taşıdığı emtiayı tam ve sağlam olarak alıcısına teslim ile yükümlüdür. Malların kısmen veya tamamen kaybından veya hasarından veya gecikmesinden sorumludur. Bu sorumluluk, kural olarak tam tazmin esasına değil, taşıyıcıya teslim edilen değerin iadesine yöneliktir. CMR Konvansiyonu’nda sorumluluk kapsamı, esas itibariyle 23-28. maddelerde düzenlenmiştir. Ancak, 23.5 ve 29. maddelerinde açıklanan haller, sınırlı sorumluluk kuralının istisnasını oluşturmaktadır. CMR 29. maddesi hükmüne göre, ağır kusurun varlığı halinde taşıyıcı, bu konvansiyonun taşıyıcının sorumluluğunu kaldıran, sınırlayan veya ispat yükünü diğer tarafa yükleyen hükümlerinden yararlanamayacaktır. Bu halde, taşıyıcı tüm zararlardan sorumlu olacaktır.

Mahkemece, somut olayda taşıyanın aracı güvenli bir otoparka park etmeyerek hırsızlık olayına neden olduğu ve taşıyanın zararın kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebeple ileri geldiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle sınırlı sorumluluk hükümlerine göre yapılan tazminat hesabı doğrultusunda karar verilmiş ise de iddia, savunma, tarafların sunduğu deliller ve mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davalı taşıyana ait araç sürücüsünün giriş çıkışı denetlenmeyen, kamera vb. güvenlik sistemi olmayan, bekçisi bulunmayan bir tır parkında akşam saatlerinden sabaha kadar mola verdiği, araç sürücüsünün tırın içinde dinlenirken hırsızlık olayının yaşandığı, sürücünün sabah uyandığında hırsızlık olayını fark ettiğinin sabit olması karşısında mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, davalı taşıyıcının sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağı ilke olarak kabul edilmek ve sonucuna göre karar verilmek gerekirken, sınırlı sorumluluk ilkesine göre yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş” gerekçesi ile; Davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz istemlerinin kabulüyle Dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiştir. Dairemizce duruşma yapılarak, usul ve yasaya uygun görülen bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir.


taşıma sözleşmesi taşıma sözleşmesi cmr konvansiyonu sorumluluk cmr konvansiyonu sorumluluk  cmr sorumluluk taşıyanın sorumluluğu cmr sorumluluk taşıyanın sorumluluğu cmr dava cmr dava  cmr avukat cmr avukat   lojistik dava lojistik dava lojistik avukat lojistik avukatTerimi kaldır: lojistik ankara avukat lojistik ankara avukat lojistik ankara dava lojistik ankara dava kargo ankara dava kargo ankara dava kargo ankara avukat kargo ankara avukat lojistik sorumluluk lojistik sorumluluk taşıyanın sorumluluğu taşıyanın sorumluluğu kargonun zara görmesi dava kargonun zara görmesi dava  kargonun zarar görmesi avukat kargonun zarar görmesi avukat

Article Categories:
Borçlar Kanunu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir