Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Ağu 25, 2021
881 Views

Taklit Ürünün Kendi İşyerinden Alınmadığı Savunması 6708

Written by

 Sanığın, üzerlerinde katılan firma adına tescilli markanın iktibas veya iltibas yolu ile taklit edilerek üretilmiş ürünleri sattığına dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delilin bulunmadığı gözetilerek şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi…


Yargıtay 19. Ceza Dairesi  2020/6708 E.  ,  2021/6735 K.

Katılan vekilinin 27/04/2015 tarihli dilekçesinde sanığın iş yerinde katılan adına tescilli markaların taklit edilerek satıldığını beyan etmesi ve sanığın iş yerinden alınmış bir adet kredi kartı fişi ve sanığın iş yerinden satın alındığını iddia ettiği bir adet Beşiktaş logolu forma ile şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sonucunda Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21/08/2015 tarihli iddianame ile; ” şüphelinin iş yerinde arama yapılmamış ve ürün ele geçirilmemiş ise de takipsizlik kararının kaldırılması nedeniyle” 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 61/A-1. maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılıp yapılan yargılama sonucunda sanığın marka hakkına tecavüz suçundan cezalandırılmasına karar verilmişse de;
Suç tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı KHK’nin 5833 sayılı Kanun ile değişik 61/A-1. maddesinde “Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal veya hizmet üreten, satışa arz eden veya satan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.”

Buna göre marka hakkına tecavüz suçunun oluşabilmesi için; başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek, mal veya hizmet üretmek, satışa arz etmek veya satmak şeklindeki seçimlik hareketlerden birinin gerçekleştirilmesi gerekir.
Tescilli bir markanın iktibas veya iltibas yolu ile taklit edilip edilmediğinin tespiti açısından ise; sanıktan ele geçirilen taklit ürünün, varsa ve elde edilmesi olanaklı ise orijinal ürünün, olanaklı olmaması halinde ise, Türk Patent ve Marka Kurumundan getirtilecek marka tescil belgelerinin renkli ve onaylı suretleri ile karşılaştırmayı sağlayacak fotoğrafların elde edilerek dosyaya eklenmesi ve bu şekilde bilirkişi raporu ve bu rapora dayanak olan hükmün temyiz denetimine sunulması gerekmektedir.

Somut olayda ise; sanığın katılan adına tescilli markaları taklit ederek satışa arz ettiği iddia edilmişse de; sanık savunmasında suçlamayı reddederek katılan tarafından ibraz edilen ürünün kendi iş yerinden satın alınmadığını beyan etmiştir ve sanığın iş yerinde arama yapılmadığından taklit ürün de ele geçirilmediği anlaşılmaktadır. Bu açıklamalar ışığında sanığın, üzerlerinde katılan firma adına tescilli markanın iktibas veya iltibas yolu ile taklit edilerek üretilmiş ürünleri sattığına dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delilin bulunmadığı gözetilerek şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, bozmayı gerektirir.

Marka Ceza, Taklit Ürünleri Birlikte Satma

Suça Konu Ürünlerin Taklit Olduğunu Bilmedeki Haklılık, Marka Ceza


marka ceza marka ceza marka ceza dava marka ceza dava  marka ceza avukat marka ceza avukat marka ceza ankara avukat marka ceza ankara avukat  marka ceza savcılık marka ceza savcılık marka ceza şikayet marka ceza şikayet marka ceza şikayet ankara marka ceza şikayet ankara  marka ceza avukatı marka ceza avukatı marka ceza avukatı ankara marka ceza avukatı ankara  marka hukuku marka hukuku marka dava ankara marka dava ankara

Article Categories:
ceza

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir