Her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi halinde zararın giderilebilmesi koşulundan bahsedilebileceği, somut olayda suçun işlenmesi ile ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığı gibi, suç tarihi itibariyle adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında, “katılanın zararını gidermediği” şeklindeki yerinde görülmeyen gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi…
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/3872 E. , 2021/5399 K.
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK’nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanıklar hakkında aynı Kanun’un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararında; “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir.” denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde, her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi halinde zararın giderilebilmesi koşulundan bahsedilebileceği, somut olayda suçun işlenmesi ile ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığı gibi, suç tarihi itibariyle adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında, “katılanın zararını gidermediği” şeklindeki yerinde görülmeyen gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Katılan vekili tarafından ibraz edilen bir adet ürünün adli emanetin 2015/904 sırasına, sanığın iş yerinde el geçirilen 8 adet ürünün adli emanetin 2015/805 sırasına kayıt edildiği, iddianamede ise adli emanetin 2015/808 sırasında kayıtlı eşyaların müsaderesinin talep edildiği ve mahkemece adli emanetin 2015/808 sırasında kayıtlı eşyaların müsaderesine karar verildiği anlaşılmakla, bu husustaki çelişki giderilmeden hüküm kurulması,
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda suça konu ürünlerde Beşiktaş Jimnastik Kulübü Derneği adına tescilli markaların iltibas oluşturacak şekilde taklit edilerek kullanıldığı belirtilmesine rağmen Beşiktaş Sportif Ürünler San. ve Tic. A.Ş’nin de gerekçeli karar başlığında katılan olarak gösterilmesi,
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin tutanak tarihi olan 01/04/2015 yerine 31/03/2015 olarak gösterilmesi, bozmayı gerektirmiştir.
Suça Konu Ürünlerin Taklit Olduğunu Bilmedeki Haklılık, Marka Ceza
marka dava marka dava marka ceza davası marka ceza davası marka ceza davası ankara avukat marka ceza davası ankara avukat marka ceza davası avukat marka ceza davası avukat marka hukuku marka hukuku marka davası marka davası marka avukatı marka avukatı marka ankara avukat marka ankara avukat marka ankara dava marka ankara dava marka ceza avukatı marka ceza avukatı patent ankara avukat patent ankara avukat patent ankara dava patent ankara dava