Customise Consent Preferences

We use cookies to help you navigate efficiently and perform certain functions. You will find detailed information about all cookies under each consent category below.

The cookies that are categorised as "Necessary" are stored on your browser as they are essential for enabling the basic functionalities of the site. ... 

Always Active

Necessary cookies are required to enable the basic features of this site, such as providing secure log-in or adjusting your consent preferences. These cookies do not store any personally identifiable data.

No cookies to display.

Functional cookies help perform certain functionalities like sharing the content of the website on social media platforms, collecting feedback, and other third-party features.

No cookies to display.

Analytical cookies are used to understand how visitors interact with the website. These cookies help provide information on metrics such as the number of visitors, bounce rate, traffic source, etc.

No cookies to display.

Performance cookies are used to understand and analyse the key performance indexes of the website which helps in delivering a better user experience for the visitors.

No cookies to display.

Advertisement cookies are used to provide visitors with customised advertisements based on the pages you visited previously and to analyse the effectiveness of the ad campaigns.

No cookies to display.

Nis 27, 2022
2070 Views

Çelişkili Davranma Yasağı(Venire Contra Factum Proprium)

Written by

Çelişkili davranma yasağı (venire contra factum proprium ) açıkça veya davranışlarıyla bir hakkı kullanmak istemediğini veya bir haktan vazgeçtiğini ortaya koyan bir kişinin bu davranışı ile bağlı olması, bu hâliyle var olan hukukî durumunu kaybetmesi ve daha sonra bundan cayamaması anlamına gelmektedir ( Akyol, Şener: Venire Contra Factum Proprium, Prof. Dr. F. Eren’e Armağan, Ankara, 2006, s. 77 ).

Önceki eylemiyle çelişkili davranan kişi önceki davranışı ile muhatabında haklı görülen bir güven yaratmış ve gelecekte de bu hakkı kullanmayacağı yolunda bir kanaat uyandırmış ancak daha sonra yarattığı bu güvene aykırı davranarak muhatabın güvenini boşa çıkarmıştır. Bu nedenle önceki eylemiyle çelişkili davranan kişinin uyandırdığı güveni boşa çıkarmasını hukuk düzeninin korumaması gerekmektedir. Çelişkili davranışta bulunan kişi, muhatabının haklı güvenini boşa çıkarması nedeniyle sadece muhatapla sınırlı olarak hakkını kaybedecektir.


YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2020/11-532 K. 2020/1011 T. 9.12.2020

Sessiz kalma yoluyla hak kaybında olduğu gibi önceki eylemiyle çelişkili davranma yasağının ( venire contra factum proprium ) da temelinde TMK m 2’de düzenlenen dürüstlük kuralı bulunmaktadır. Ancak sessiz kalma nedeniyle hak kaybında, önceki hak sahibinin ticaret unvanının davalı tarafından kullanıldığından haberdar olmasına rağmen uzun süre olumlu hiçbir davranış sergilemeden sessiz kaldıktan sonra dava açması “dava hakkının kötüye kullanılması” olarak nitelendirilirken; önceki eylemiyle çelişkili davranma yasağında ( venire contra factum proprium ) ise önceki hak sahibinin ticaret unvanının davalı tarafından kullanılmasını olumlu davranışıyla zımnen onayladıktan sonra bu onayıyla çelişkili davranarak “dava hakkının kötüye kullanılması” söz konusudur.

Önceki hak sahibinin ticaret unvanının davalı tarafından kullanılmasına olumlu hiçbir davranış sergilemeden sessiz kalmasının davalı nezdinde oluşturduğu güven ile bu kullanımı olumlu bir davranış ile onayan önceki hak sahibinin davalı nezdinde oluşturduğu güvenin yoğunluğu birbirinden farklıdır. Bu itibarla önceki eylemiyle çelişkili davranma( venire contra factum proprium ) durumunda sessiz kalma nedeniyle hak kaybının oluşup oluşmadığının araştırılmasına gerek bulunmamaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki; hem sessiz kalma nedeniyle hem de çelişkili davranış nedeniyle dava açılamayacağı yönündeki savunma ( venire contra factum proprium ) bir def’i olmayıp itirazdır. Zira hem sessiz kalma yoluyla hak kaybı ilkesinin hem de önceki eylemiyle çelişkili davranma yasağının( venire contra factum proprium ) dayanağı TMK’nin 2. maddesi olduğuna göre, dava açılması açıkça hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve bu durum dava dosyasından ortaya konabiliyorsa, sessiz kalma yoluyla hak kaybı ve çelişkili davranış ( venire contra factum proprium ) bir itiraz olarak kabul edilip hâkim tarafından resen dikkate alınmalıdır. Keza TMK m. 2/2 maddesi gereğince bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.


Sessiz Kalma Yoluyla Hak Kaybı 456

Sessiz Kalma, Markanın Piyasada Kullanılması Şartı

Markanın Gençleştirilmesi Kavramı, Versiyon Markalar Açısından Sessiz Kalma

Marka Sessiz Kalma Şartları

Sessiz Kalma Yoluyla Hak Kaybı Hususunda Seçilmiş Yargıtay Kararları

Unvan Sessiz Kalma 6803

Sessiz Kalma, 5 Yıllık Süre

Sessiz Kalma, Olayın Özellikleri

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/271095

https://hukuk.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2020/01/T.Uyar-3.pdf

http://www.ilhanhelvacidersleri.com/turk-medeni-kanunu/turk-medeni-kanunu-madde-2

http://repository.bilkent.edu.tr/bitstream/handle/11693/54628/Roma_hukukunda_s%c3%b6zle%c5%9fmesel_bona_fides_d%c3%bcr%c3%bcstl%c3%bck_kural%c4%b1_kavram%c4%b1_ve_%c3%a7a%c4%9fda%c5%9f_hukuka_etkisi.pdf?sequence=1&isAllowed=y

Article Categories:
Genel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir