Nis 10, 2023
195 Views

ARABAM Kararı Mutlak Tescil Engelleri Değerlendirmesi 4002

Written by
banner

Mutlak ret nedenlerinin Türk Patent tarafından her aşamada kendiliğinden dikkate alınabileceğine ilişkin ARABAM.com kararı,  bültende yayın kararının mutlak ret nedeninin bulunmadığının zımnen kabulü yönündeki başvuru sahibinin iddiasını reddeden AB içtihatı Matrix-Energetics kararıyla da uyumludur(CJEU T-313/11).


YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2019/4002K. 2020/2263 T. 2.3.2020

Davacı vekili,

  • müvekkilinin TPMK nezdinde 2014/22519 sayı ile “Arabam.net” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu,
  • başvurunun TPMK Resmi Markalar Bülteninde yayınlandığını,
  • davalı şirketin 16498, 2000/14229, 2008/16499, 2006/02038 Sayılı “www.arabam.com”, “arabam”, “arabam.com” ibareli markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın Markalar Dairesince kısmen kabul edilerek, başvurularının kısmen reddine karar verildiğini,
  • bu karara karşı davalı şirketin itiraz ettiğini,
  • YİDK’nın 2015-M-3706 Sayılı kararı ile başvuru kapsamında kalan mallar ile itiraz gerekçesi markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetlerin aynı ya da benzer olmadıkları, ancak başvuru kapsamındaki 12. sınıf mallar yönünden başvuru konusu ibarenin tanımlayıcı olduğu gerekçesiyle müvekkilinin başvurusunun re’sen tümden reddine karar verildiğini,
  • bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 5000 Sayılı Kanun’un 10. maddesinde YİDK’nın görevinin itirazların incelenmesi ve değerlendirilmesi işlemleri olarak tanımlandığını
  • YİDK’nın re’sen inceleme yapabileceğine dair bir hüküm bulunmadığını, KHK’nın 7. maddesi kapsamındaki incelemenin yayın kararından önce Markalar Dairesi tarafından yapılması gerektiğini,
  • oysa dava konusu kararda YİDK’nın re’sen 7/1-a ve c maddelerine göre inceleme yaptığını, davalı şirketin WIPO nezdinde davacıya ait bulunan alan adı sebebi ile yapmış olduğu şikayetin reddedildiğini,
  • www.arabam.net internet sitesinin 30.03.2001 tarihinden bu yana davacı adına kayıtlı olduğunu,
  • davacının eskiye dayalı kullanım hakkı bulunduğunu, davalı şirketin 2000/14229 numaralı “arabam” markasında araba ile bağlantılı her hangi bir emtiayı kapsamadığını,
  • davalı şirketin itirazına mesnet diğer markalarının da araba ile ilgili emtiaları barındırmadığını YİDK kararında da hizmetlerin aynı ve benzer olmadığının tespit edildiğini, davalı şirketin, müvekkilinin “arabam” ibaresini kullanmasına uzun süre sessiz kaldığını ileri sürerek YİDK’nın 2015-M-3706 Sayılı kararının iptaline ve tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, “arabam.net” ibareli marka başvurusundan itiraz sonucu çıkarılan ürünler ile davacının itirazına mesnet markaların kapsadığı ürünlerin aynı/ aynı türde, ilişkilendirilebilecek ürünler olduğunu, 556 Sayılı KHK’nın 8/l-b maddesi koşullarından ilkinin gerçekleştiğini, 12. sınıf mallarının ise 556 Sayılı KHK’nın 7/l-(a) ve (c) hükümleri gereğince re’sen reddine karar verildiğini, Kurumun nihai karar organının YİDK olup, Kurul karar verinceye kadar mutlak red nedenleri ile ilgili inceleme yapabilme yetkisine sahip bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı şirket vekili, dava konusu marka başvurusunun müvekkili şirketin “www.arabam.com”, “arabam”, “arabamcom”, “arabam şekil” ibareli markaları ile karıştırılma ihtimalinin çok yüksek olduğunu, tüketicilerin davalı şirkete ait olduğu kanısı ile malları satın alabileceklerini, müvekkili şirketin eskiye dayalı kullanım hakkı bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece tüm dosya kapsamına göre,

  • dava konusu 2014/22519 Sayılı başvurunun “Arabam”+”net” ibaresinden oluştuğu,
  • “Arabam” sözcüğündeki “m” iyelik ekinin, dava konusu 12. sınıftaki mallar açısından markaya ayırt edici nitelik getirmediği, “Net” ibaresinin ise “ağ” anlamına gelen İngilizce “network” ibaresinin kısaltılmış hali olduğu ve günümüzde yaygın olarak internet kelimesi yerine kullanılan, herkesin kullanımına açık markaya özgünlük ve ayırt edicilik getirmeyen bir kısaltma olduğu,
  • dolayısıyla bu ibarenin de ayırt edici niteliği bulunmadığı, esas unsur olan “arabam” sözcüğündeki iyelik ekinin de ayırt ediciliği olmadığından,
  • “araba” sözcüğünün 12. sınıftaki “motorlu kara taşıtları ve bu taşıtlar için motorlar, parçalar (motorsikletler, mopetler dahil)” malları için tanımlayıcı nitelikte olduğu ve ayırt edicilikten yoksun olduğu, bu nedenle somut olayda 556 Sayılı KHK’nın 7/1.a ve c bentleri gereğince sayılan mallar açısından başvurunun reddi koşullarının oluştuğu,
  • YİDK’nın anılan şekilde karar alabileceği ve kararının yerinde olduğu,

gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ve istinaf edenin sıfatına göre ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.


Marka Tescilinde Mutlak ve Nisbi Ret Değerlendirmesi

SMK Madde 5; Mutlak Tescil Engelleri

https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=CELEX%3A62011TJ0313

https://acikbilim.yok.gov.tr/bitstream/handle/20.500.12812/679857/yokAcikBilim_10198536.pdf?sequence=-1

Article Categories:
Marka

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir