Sınai mülkiyet kanununun 150. maddesi, sınai mülkiyet haklarına tecavüz edilmesi durumunda ortaya çıkan tazminat konusunu detaylı bir şekilde ele almaktadır. Bu maddeyi incelediğimizde, birkaç önemli noktayı vurgulamak mümkündür:
- Zararın Tazmini Sorumluluğu: İlk alt maddeye göre, sınai mülkiyet haklarına tecavüz eden kişiler, hak sahibinin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdürler. Bu, hak sahibinin maddi zararlarını telafi etme hakkını güvence altına alır. Burada kast edilen zarar “fiili zarardır”. Fiili zarar ihlal nedeniyle hak sahibinin mal varlığında doğrudan meydana gelen zarardır. Fiili zarar açısından sınai hakka tecavüz nedeniyle tecavüz fiillerini tespit etmek için delil toplama giderleri, hukuka aykırı fiiller nedeniyle piyasaya etkin biçimde girememek, ürettiğini satamamak, yatırımların boşa gitmesi, sınai hak ihlali nedeniyle başvurulan hukuki harcamalar, pazar payını yeniden elde etmek için yapılan giderler dahildir.
- Ürün veya Hizmetlerin Kötü Kullanımı veya Üretimi Durumunda Tazminat: İkinci alt maddede ise, sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, tecavüz eden tarafından ürün veya hizmetlerin kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi sonucunda hak sahibinin itibarının zarar görmesi halinde ek tazminat talep edilebileceği belirtilmiştir. Bu durum, sadece maddi zararların değil, itibari zararların da tazmin edilmesini öngörür. Burada aslında markanın ayırt etme dışındaki itibar gibi bir fonksiyonu korunmaktadır. Örneğin lüks bir markanın marka imajına aykırı biçimde korunması neticesinde lüks imajında meydana gelen zarar itibar zararıdır ve verilen bu zarar ayrıca karşılanmadıkça hak sahibinin zarar tam olarak giderilmiş sayılmaz.
- Tazminat Davası Açmadan Önce Delillerin Tespiti: Üçüncü alt madde ise, hak sahibinin tazminat davası açmadan önce delillerin tespiti veya daha önce açılmış bir davada uğranılan zararın miktarının belirlenebilmesi için gerekli belgelerin sunulmasını talep edebileceğini ifade eder. Bu, tazminat miktarının adil ve doğru bir şekilde belirlenmesini sağlar. Marka, patent, faydalı model gibi fikri haklarla ilgili deliller genelde internet sitelerinde, sosyal medyada ve bu şekilde kılayca değişebilecek, ortadan kalkabilecek ortamlardadır. Bu nedenle birçok durumda tespit yoluna gidilmektedir. Aynı şekilde SMK m. 150/3’e göre, mahkeme marka, patent, faydalı model, tasarım ihlali yaptığı öne sürülen kişiye talep halinde bir takım belgeleri sunması yönünde ara karar oluşturabilir. Bu belgelere davalının ticari defterleri, faturaları, gümrük beyannameleri gibi evraklar dahildir.
Genel olarak bakıldığında, bu madde sınai mülkiyet haklarının korunması açısından oldukça önemlidir. Tecavüz eden kişilerin maddi ve itibari zararları telafi etmekle yükümlü olmaları, hak sahiplerine adaletin sağlanmasını sağlar. Ayrıca, delillerin doğru bir şekilde toplanması ve tazminat miktarının adil bir şekilde belirlenmesi, hukuki sürecin dürüstlüğünü ve doğruluğunu güvence altına alır. Bu madde, sınai mülkiyet haklarının korunması ve adil bir rekabet ortamının sağlanması açısından önemli bir adımdır.
Marka Taklidi Tazminat 3872
Marka Tecavüzü Davalarında; Fiili Zarar, Yoksun Kalınan Kar, İtibar Tazminatı ve Manevi Tazminat
https://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2017-133-1709