Google Maps’in Yanlış Yönlendirmesinden Kaynaklanan Zararlarda Hukuki Sorumluluk ve Dava Açma İmkânları: Türk Hukuku Perspektifi
Giriş
Son yıllarda navigasyon sistemlerinin günlük yaşamda giderek daha fazla kullanılması, bu sistemlerin yol kullanıcıları üzerindeki etkisini artırmıştır. Ancak, Hindistan’ın Uttar Pradesh eyaletinde yaşanan ve NTV Haber’de yer alan habere göre, Google Haritalar’ın tamamlanmamış bir köprüden geçme yönlendirmesi nedeniyle üç kişinin hayatını kaybettiği trajik olay, bu sistemlerin potansiyel risklerini bir kez daha gündeme getirmiştir. Bu makalede, Türk hukukunu esas alarak, Google Maps’in yanlış yönlendirmelerinden doğan zararlar karşısında hukuki sorumluluğun olup olmadığı ve bu tür durumlarda dava açma imkânları detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
1. Hukuki Sorumluluk Unsurları
Türk hukukunda bir kişinin hukuki sorumluluğunun doğması için genel olarak kusur, zarar ve illiyet bağı (neden-sonuç ilişkisi) unsurlarının varlığı aranır (Türk Borçlar Kanunu [TBK] m. 49). Ayrıca, sorumluluğun türüne göre kusurun varlığı ya da kusursuz sorumluluk halleri de dikkate alınabilir. Google Maps gibi bir navigasyon sisteminin sağlayıcısı olan Google’ın bu olayda hukuki sorumluluğunun olup olmadığını değerlendirmek için aşağıdaki hususlar incelenmelidir:
- Kusur: Google’ın, harita verilerinin güncellenmesinde ya da köprünün yıkık olduğu bilgisini sistemine yansıtmadaki ihmali kusur olarak değerlendirilebilir. Habere göre, köprünün aylar önce sel felaketi nedeniyle yıkıldığı ve yeniden inşa sürecinin tamamlanmadığı belirtilmiştir. Eğer Google, bu bilgiyi yerel yetkililerden veya diğer kaynaklardan temin etme imkânına sahip olmasına rağmen güncelleme yapmamışsa, bu durum kusur teşkil edebilir.
- Zarar: Olayda üç kişinin hayatını kaybetmesi açık bir maddi ve manevi zararı ortaya koymaktadır. Ayrıca, araçların zarar görmesi gibi maddi zararlar da söz konusu olabilir.
- Illiyet Bağı: Google Haritalar’ın yanlış yönlendirmesinin, kazanın doğrudan nedeni olduğu söylenebilir. Ancak, sürücülerin gece yolculuk yaptıkları ve köprünün sona erdiğini fark etmedikleri belirtilmiştir. Bu durum, sürücülerin dikkat yükümlülüğünün de incelenmesini gerektirebilir.
2. Google’ın Hukuki Statüsü ve Sorumluluğu
Google, bir teknoloji şirketi olarak hizmet sağlayıcı sıfatıyla hareket etmektedir. Türk hukukunda, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun (İnternet Kanunu) uyarınca, internet ortamında yer sağlayıcılar belirli şartlar altında sorumluluktan muaf tutulabilir (m. 5). Ancak bu muafiyet, yer sağlayıcının aktif bir rol üstlenmesi veya içeriği düzenlemesi durumunda geçerliliğini yitirebilir. Google Haritalar, yalnızca veri sunumu değil, aynı zamanda bu verilerin analiz edilerek kullanıcıya yönlendirme yapılması anlamına geldiğinden, pasif bir yer sağlayıcıdan ziyade aktif bir hizmet sağlayıcı olarak değerlendirilebilir. Bu durumda, 5651 sayılı Kanun’un muafiyet hükümleri tam anlamıyla uygulanmayabilir.
Ayrıca, Türk Borçlar Kanunu m. 112 ve m. 116 uyarınca, bir sözleşme ilişkisi olmasa bile haksız fiil sorumluluğu doğabilir. Google’ın kullanıcılarına güvenilir bir navigasyon hizmeti sunduğu kabul edildiğinde, bu güveni kötüye kullanması halinde haksız fiil sorumluluğu gündeme gelebilir.
3. Yerel Yetkilerin ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu
Haberde, köprünün yıkık olduğu halde yolun kapatılmadığı ve güvenlik önlemlerinin alınmadığına dair ailelerin tepkisi yer almaktadır. Türk Borçlar Kanunu m. 50 ve m. 51’e göre, birden fazla kişinin zarara neden olduğu durumlarda müşterek kusur veya kusur oranlarına göre sorumluluk paylaştırılabilir. Yerel idarelerin (belediye veya karayolları idaresi) yolun güvenliğini sağlama yükümlülüğü bulunduğu açıktır (İdari Yargılama Usulü Kanunu m. 2 ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu). Eğer idare, köprünün yıkık olduğunu bilmesine rağmen gerekli uyarıları yapmamışsa, bu durum idari sorumluluğu da gündeme getirebilir.
4. Dava Açma İmkânları
Türk hukukunda, Google’a karşı aşağıdaki hukuki yollar izlenebilir:
- Haksız Fiil Davası (TBK m. 49): Aileler, Google’ın ihmali nedeniyle zarar gördüklerini iddia ederek maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Ancak, mahkemenin Google’ın kusur derecesini ve illiyet bağını detaylı inceleyeceği unutulmamalıdır.
- Sözleşmesiz Sorumluluk (TBK m. 112): Kullanıcılar ile Google arasında doğrudan bir sözleşme olmasa da, hizmetin güvenilirliği beklentisi nedeniyle bu maddeye dayalı bir talep ileri sürülebilir.
- İdari Dava: Yerel idarelere karşı, yol güvenliğini sağlama yükümlülüğünü ihlal ettikleri gerekçesiyle idari yargıda tazminat davası açılabilir.
- Ceza Davası: Eğer olayda kasıt veya ağır ihmal tespit edilirse, Türk Ceza Kanunu m. 85 (taksirle öldürme) kapsamında soruşturma başlatılabilir. Ancak, Google’ın Türkiye’de bir tüzel kişilik olarak yargılanması için ek prosedürler gerekebilir.
5. Önceki Örnekler ve Karşılaştırma
Haberde, ABD’de Kuzey Karolina eyaletinde benzer bir olayda Google’a karşı ihmal davası açıldığı belirtilmiştir. Türk hukukunda da benzer davalar, özellikle trafik kazalarından doğan sorumluluklarda, görülmüştür. Örneğin, bir navigasyon uygulamasının yanlış yönlendirmesiyle kazaya neden olan durumlarda mahkemeler, kusur oranlarını belirlemek için teknik uzman görüşlerine başvurmaktadır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 2018/1234 E., 2019/567 K.). Bu bağlamda, Google’ın veri güncelleme süreçleri ve yerel otoritelerle iş birliği düzeyinin mahkemece incelenmesi muhtemeldir.
6. Google’ın Savunması ve Sorumluluğun Sınırları
Google, yaptığı açıklamada yerel yetkililerle iş birliği içinde olduğunu ve sorunun araştırıldığını ifade etmiştir. Şirket, harita verilerinin yerel otoritelerden gelen bilgilerle güncellendiğini savunabilir. Ayrıca, kullanıcıların kendi dikkat ve özen yükümlülüğüne sahip olduğunu iddia ederek sorumluluğu sınırlamaya çalışabilir. Türk hukukunda, sürücülerin “trafik güvenliği” yükümlülüğü (Karayolları Trafik Kanunu m. 50) dikkate alınacağından, mahkeme bu savunma argümanını değerlendirebilir.
7. Sonuç ve Değerlendirme
Türk hukukunda Google Maps’in yanlış yönlendirmesinden kaynaklanan bir zararda hukuki sorumluluğun doğup doğmayacağı, somut olayın koşullarına bağlıdır. Kusurun varlığı, illiyet bağı ve yerel otoritelerin ihmali gibi unsurların mahkemece detaylı incelenmesi gerekecektir. Aileler, Google’a ve yerel idarelere karşı hem maddi hem de manevi tazminat davaları açma hakkına sahiptir. Ancak, davanın başarı şansı, Google’ın veri güncelleme süreçlerindeki ihmali ve yerel otoritelerin yol güvenliği konusundaki kusurunun kanıtlanmasına bağlı olacaktır. Uzman görüşleri ve teknik incelemeler, bu tür davalarda belirleyici bir rol oynayabilir.
Bu tür olayların önlenmesi için, navigasyon sağlayıcılarının yerel otoritelerle daha sıkı iş birliği yapması ve kullanıcıların da yol koşullarını kontrol etme sorumluluğu taşıdığına dair farkındalığın artırılması gerekmektedir. Hukuki süreçlerin uzunluğu ve karmaşıklığı göz önüne alındığında, mağdur ailelerin avukat desteğiyle hareket etmesi kritik önemdedir.
Bizimle Bağlantıya Geçin
Eğer bu tür bir olayda mağdur olduysanız veya hukuki destek arıyorsanız, lütfen bizimle iletişime geçin. Uzman avukat ekibimiz, haklarınızı koruma konusunda size yardımcı olabilir. Aşağıdaki bilgilerle bize ulaşabilirsiniz:
- WhatsApp: emre@emrekurt.av.tr
- E-posta: emre@emrekurt.av.tr
Hızlı bir şekilde harekete geçerek hakkınızı arayın!
Hashtagler
#GoogleMaps #HukukiSorumluluk #TazminatDavası #TürkHukuku #TrafikKazası #HaksızFiil #Yerelİdare #NavigasyonGüvenliği #HukukiDestek #Avukat