Giriş
Ticari marka hukukunda, marka sahibinin müdahale edebileceği kullanım türlerinden biri, markanın “mal veya hizmetlerle ilgili olarak kullanılması”dır. Bu kullanım şartı, Avrupa Birliği Ticari Marka Direktifi’nde açıkça düzenlenmişken, Türk Sınai Mülkiyet Kanunu’nda (SMK) açık bir şekilde ifade edilmemiştir. Bu yazıda, “mal veya hizmetlerle ilgili kullanım”ın ne anlama geldiği, “markasal kullanım” kavramı ve her iki hukuk sistemindeki yansıması detaylı şekilde incelenecektir.
Mal veya Hizmetlerle İlgili Kullanım Ne Anlama Gelir?
Avrupa Birliği Adalet Divanı (CJEU) içtihatlarına göre, bir işaretin mal veya hizmetlerle ilgili kullanımı, söz konusu ürün veya hizmetlerin belirli bir işletmeden kaynaklandığını göstermek amacıyla yapılan kullanımdır. Başka bir deyişle, kullanım markasal bir kullanım olmalıdır; yani işaretin ticari menşei gösterme işlevini yerine getirmesi gerekir.
Örneğin, bir markanın ürünlerin üzerinde, ambalajında veya hizmet sunumunda kullanılması, mal veya hizmetlerle ilgili kullanıma örnek olarak verilebilir. Ancak sadece bir işletmenin adı olarak bir işaretin kullanılması her zaman markasal kullanım anlamına gelmez.
Ticaret Unvanı ve Şirket Adı Olarak Kullanım
Türk hukukunda da, SMK m.7/3’te belirtilen kullanım türleri arasında ticaret unvanı veya şirket adı olarak kullanım sayılmıştır. Ancak, bu kullanımın önlenebilmesi için, söz konusu kullanımın markasal kullanım niteliği taşıması gerekir. Yargıtay içtihadına göre, sadece ticaret unvanının tescil edilmesi, tek başına marka hakkı ihlali oluşturmaz; ihlal için unvanın mal veya hizmetlerle ilgili şekilde kullanılması şarttır.
Benzer şekilde, CJEU, Céline davasında, bir işaretin yalnızca şirket adı olarak kullanılmasının, mal veya hizmetlerle ilgili kullanım teşkil etmeyeceğini, ancak işaretin mallara veya hizmetlere doğrudan bağlanması hâlinde ihlal söz konusu olabileceğini belirtmiştir.
Markasal Kullanım Şartı
İhlalin söz konusu olabilmesi için, işaretin markasal bir kullanım teşkil etmesi gerektiği uzun süre kabul edilmiştir. CJEU erken dönem kararlarında, ihlalin oluşabilmesi için kullanımın mal veya hizmetlerin kaynağını gösterecek nitelikte olması gerektiği belirtilmiştir.
Örneğin, BMW davasında, sanığın “BMW Uzmanı” gibi ifadeleri kullanarak ikinci el BMW araçları sattığı durumda, bu kullanımın markasal bir kullanım teşkil ettiği ve marka ihlaline yol açabileceği kabul edilmiştir.
Sadece Süsleme veya Dekoratif Kullanım
CJEU daha sonraki kararlarında, işaretin yalnızca dekoratif amaçla kullanılması durumunda, markasal kullanım şartının aranmayabileceğini vurgulamıştır.
Adidas v. Marca Mode kararında, üç çizgili dekoratif bir tasarım kullanılması, doğrudan markasal bir kullanım olmasa da, tüketicilerde menşei hakkında yanlış bir izlenim yaratabileceği için ihlal teşkil edebileceği kabul edilmiştir.
Dolayısıyla, artık sadece menşei gösterme fonksiyonunun değil, reklam, yatırım ve iletişim gibi diğer marka fonksiyonlarının zarar görmesi de ihlal tespiti için yeterli olabilmektedir.
Türk Hukukundaki Yaklaşım
Türk hukukunda da, doktrindeki baskın görüşe göre, marka ihlali için mutlaka markasal kullanım aranması gerekmez. Zira markaların sadece kaynak gösterme değil, aynı zamanda kalite garantisi, reklam ve yatırım gibi işlevleri de korunmaya değerdir.
Ancak uygulamada, özellikle ticaret unvanı kullanımında, mahkemeler çoğunlukla “markasal kullanım” bulunup bulunmadığını inceleyerek karar vermektedir. Yine de, SMK m.7/3’teki kullanım türleri, her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmekte ve otomatik olarak ihlal sonucuna varılmamaktadır.
Örneğin, sadece ürünün iç kısmında model adı olarak kullanılan bir ibare (örneğin “Carla” ifadesi kot pantolon iç astarında yer alıyorsa) tüketici tarafından marka olarak algılanmıyorsa, ihlal oluşmayacaktır.
Değerlendirme: Kullanımın Niteliği Değil Etkisi Önemlidir
Sonuç olarak, hem Avrupa Birliği hukukunda hem de Türk hukukunda, ihlal tespitinde kullanımın amacı veya doğasından çok kamu nezdinde yarattığı etki esas alınmaktadır. Bir işaret, tüketicide ekonomik bir bağlantı izlenimi oluşturuyorsa, markasal bir kullanım olmasa bile marka ihlali söz konusu olabilecektir.
Sonuç
Ticari marka ihlali değerlendirilirken, artık sadece markasal kullanım olup olmadığı değil, işaretin markanın çeşitli işlevlerine zarar verip vermediği de dikkate alınmaktadır. Her olayda ayrı bir değerlendirme yapılmalı ve özellikle işaretin kamudaki algısı merkeze alınmalıdır.
İletişim
Türkiye’de marka hukuku ve marka koruma stratejileri hakkında danışmanlık almak isterseniz bizimle iletişime geçebilirsiniz!
WhatsApp: 0551 942 20 34
E-Mail: emre@emrekurt.av.te
Hashtagler
#MarkaHukuku #TicariMarka #MarkasalKullanım #MalveHizmetlerleİlgiliKullanım #SMK #EUIPLaw #TrademarkInfringement #AdaletDivanı #CJEU #TürkMarkaHukuku #İhlalKriterleri #DekoratifKullanım #TicaretUnvanı #ŞirketAdı