Şub 6, 2020
8 Views

Marka Hukukunda Tescil İlkesi

Written by
banner

SMK m. 7/1’e göre; bu kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.

Yargıtay’ın uygulamasına göre tescil şarta bağlı bir hak sağlamakta ve markayı önceden kullanıp ona ayırt edicilik kazandıran varsa bu durumda “gerçek hak sahibi” denilen bu kişi tescilli markayı hükümsüz kılabilmektedir.

Ancak tecavüz davaları açısından SMK’daki daha özel ve somut hükümlerden faydalanabilmek için markanın tescilli olması gerekmektedir. Marka tescilsizse gerçek hak sahibi bile olunsa dava genel mahkemelerde TTK hükümlerine göre açılacaktır.

Marka vekilleri “gerçek hak sahipliği”ne göre yapılacak itirazlarda markanın kullanılıp markaya ayırt edicilik kazandırıldığını özenle göstermeli, açılacak davalarda ise marka avukatları sadece tescilsiz markaya dayanılıyorsa görevsizlik kararı almamak için ihlal davasının genel mahkemelerde açılacağı hususunu dikkate almalıdırlar.


Gerçek Hak Sahipliğinin Şartı; Ayırt Edicilik Kazandırma, Ciddi Kullanım 157

Gerçek Hak Sahipliği, Tescilsiz Kullanma Hakkı 4416

SMK’da Gerçek Hak Sahipliği İlkesi ve Sonradan Yapılan Tesciller

Gerçek Hak Sahipliği-Tescilde Teklik İlkesi Çatışması

Article Categories:
Marka

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir