SMK m. 7/2-a’ya göre; Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması, marka tecavüzü oluşturur.
Buna göre markanın birebir aynısının aynı emtiada kullanımı marka tecavüzü oluşturacaktır. Marka avukatları dava açarken markanın aynısının aynı emtiayı kapsayacak şekilde mütecavüz davalı tarafından kullanıldığını kanıtlamak zorundadırlar.
Aynı mal veya hizmet için markanın izinsiz olarak kullanılması yoluyla taklit edilmesi SMK’nın hem 7.. hem de 29. maddesinde düzenlenmektedir. 29. madde “ayırt edilemeyecek kadar benzerlik”ten söz ederken 7. madde ayniyetten söz etmektedir. Buna göre markanın aynısını kullanmak suretiyle taklit gerçekleşirse 7, ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle taklit gerçekleşirse 29. madde uygulanacaktır.
Marka sahibi ile markayı kullanan arasında yazılı veya sözlü bir şekilde acentelik ilişkisi varsa bu acentelik ilişkisinin bitmesinden sonra markanın kullanılmaya devam edilmesi de ihlal yaratacaktır. Marmaris Büfe kararında olduğu gibi başlangıçta markanın kullanımına müsaade eden markanın kullanılması imkanı sağlayan marka sahibinin daha sonra buna son vermesi ve markayı kullanana bu kullanımına son vermesi gerektiğini bir şekilde bildirilmesi durumunda markayı kullanmaya devam etmekte ısrar eden kişi marka tecavüzcüsü durumuna düşecektir((11. HD 2015/1931-2015/7330).
Diğer yandan marka henüz kullanılmamış ancak kullanımıyla ilgili bir takım hazırlıklar yapılmışsa marka hakkına tecavüz kavramı hukukumuzda düzenlenmediğinden ihlal yaratmayacaktır(11. HD 2009/3529-2010/10266, TSE kararı).
Buna karşın markanın malın üzerine konulması ancak depoda bekletilmesi veya gümrükten markalı ürünlerin girmesi durumunda artık marka kullanılmış olduğundan marka tecavüzünden bahsedilebilecektir.
Karıştırma İhtimali Yoluyla Marka Tecavüzü
MARKA İHLALİ, MARKA TECAVÜZÜ, MARKALARIN ve TECAVÜZÜN KAPSAMI
Markayı Mal ve Hizmet Üzerine Koyarak Marka Tecavüzü Yaratma
Marka, Patent, Tasarım Tecavüzü Davası
