Markanın devri sözleşmesi Borçlar Hukuku hükümlerine tabi olup tüm sözleşmeler gibi muvazaa, aşırı yararlanma, hata, […]
Sessiz kalma yoluyla hak kaybının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilirken, öncelik hakkının sahibinin sonraki tescil veya kullanımdan […]
Marka, patent, tasarım ihlali davalarında Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Haksız rekabete ilişkin davalarda ise Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir. Hem haksız rekabet hem de markaya, patente, tasarıma ilişkin olan davalar Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri’nde görülür.
Renk markalarına dayalı olarak açılan tecavüz davalarında karıştırma yoluyla tecavüzün olmadığı incelenirken dayanılan markaların ayırt […]
Marka hukukunda “bir markanın bir sahibi olur” şeklinde özetlenebilecek “teklik” ilkesi geçerlidir. Başvurunun aynısı veya […]
SMK m. 6/9’a göre; Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir. Sınai Mülkiyet Kanunu’nda kötü niyetle yapılan marka başvurularının nispi ret nedeni olduğu açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden dolayı, kötü niyetle yapılan marka başvuruları Kurum tarafından resen dikkate alınamayacak ancak ilgililer itiraz ettikleri takdirde kötü niyetli markanın tesciline engel olacaktır.
“N11” ibareli markalarıyla davalının başvurusu arasında biçim, renk, grafik unsurlar, düzenleme ve tertip tarzı olarak […]
Karıştırmaya konu iki markadan birisi içerdiği bazı unsur veya unsurlar bakımından diğerini çağrıştırabilir. Bu çağrıştırma […]
Karıştırma ihtlmali değerlendirmesinde “markanın ayırt edici gücü” de dikkate alınmaktadır. Buna göre ayırt ediciliği zayıf markalar için karıştırma ihtimalinin mevcudiyeti daha az olacaktır. Buna karşılık markanın ayırt edici gücünün yüksek olması karışıklık riskini arttıran bir faktör olacaktır.
SMK 5. maddesinde marka başvurularının herhangi bir itiraz olmadan reddedilebileceği halleri düzenlemektedir. Kamu düzeninden kaynaklanan […]