Markanın tescili esas olmakla birlikte marka hukuku sisteminde belli bir yoğunlukta markanın kullanılması durumunda gerçek hak sahipliğine dayanarak tescilsiz markanın varlığı da kabul edilmektedir. Tescilsiz marka kullanıma dayandığından marka avukatı açısından deliller davada büyük öneme sahiptir.
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2012/9107 K. 2013/28992 T. 12.11.2013 • REKABET YASAĞINA DAYALI CEZAİ […]
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2005/20733 K. 2006/3050 T. 13.2.2006 • CEZAİ ŞART ALACAĞI ( […]
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Esas : 2009/3417 Karar : 2011/2307 Tarih : 03.02.2011 -YARGITAY İLAMI- […]
Malum olduğu üzere, iltibas(=aldatıcılık unsuru) araştırılırken somut olayda yeme içme hizmetini alan tüketici kitlesinin normal […]
Tanınmış markalar farklı mal ve hizmetlerde de korunmaktadır (KHK. m. 8/4). Ancak bunun için, tanınmışlıktan […]
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2000/3792 K. 2000/4770 T. 29.5.2000 • HAKSIZ REKABET ( Aynı […]
Marka hukukumuzda “marka korunmasının ülkeselliği” benimsenmiştir. Bu ilkeye göre, bir marka tescilli ülkenin sınırları içerisinde […]
Halk tarafından karıştırılma ihtimalinin iki koşulun bir araya gelmesi halinde irdelenebileceği kabul edilmiş ve bu […]
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 1999/3243 K. 1999/5170 T. 14.6.1999 • HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİ VE […]