Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında, davalı tarafın “ışık” ibaresini okullarında dava tarihi itibariyle 16 yıla […]
Sessiz kalma yoluyla hak kaybının söz konusu olabilmesi için öncelikle marka sahibinin markasının başkası tarafından kullanıldığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Olayın şartlarına göre markasının başkası tarafından kullanıldığını bilemeyecek durumda olanlar için sessiz kalma yoluyla hak kaybı söz konusu olmayacaktır.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının tescilli markası ile davalının […]
SMK m. 159/2-b’ye göre, marka hakkı sahibi sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilerek üretilen veya ithal […]
MARKA İHTİYATİ TEDBİR : SMK m. 159’a göre, marka tecavüzü veya marka ihlali davası açma […]
SMK m. 157’ye göre; marka hakkına tecavüzden doğan davalarda zamanaşımı süresi için Borçlar Kanunu hükümleri […]
Marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibi SMK m. 149/1-b gereğince marka hakkına muhtemel tecavüz fillerinin […]
Markalardaki tali ve jenerik unsurların marka sahibine tekel hakkı vermeyeceği Yargıtay’ın yerleşik uygulaması haline gelmiştir. […]
Bir markayı geçmişte adi ortaklık kapsamında tescilsiz olarak kullanan kimseler marka üzerinde müşterek hak sahibi […]
Sessiz kalma yoluyla hak kaybının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilirken, öncelik hakkının sahibinin sonraki tescil veya kullanımdan […]